"BLOG KLÜBÜ" MEYDAN OKUMA #18 - 28 DAY BLOG CHALLENGE DAY 18

Seri devamlılık ister, soru sorsan tekrara düşer belki sıkar. Blogumda hali hazırda zaten çok severek yazdığım seriler var. Farklı birşey olmalı derken zınk diye bir ses geldi sanki beynimden...

Buldum, BLOG KLÜBÜ kuruyorum ben.. 

Hemen detayları anlatayım. 
Mahallemizde son günlerde yaşanan heyecan ve  etkileşim ne kadar da mutlu etti bizi farkında mısınız ? Yazıları okumaya zaman bulamaz olduk ama kimse kırılmıyor biliyor ki herkes aynı telaş içinde.. Bunlar çok güzel, kıymetli şeyler..

Bu ruhu belki devam ettirir fikri ile yabancıların Link Up Party dediği, benim kendi çevirimle BLOG KLÜBÜ demek istediğim bir seri olsun. Her ayın son haftasında buluşalım, BLOG KLÜBÜ adı altında yazalım.
Öyle bir yazı düşün ki, konu serbest, sana kalmış, o ay blog klübünde ne konuşmak istersen, öneri mi, tarif mi  ya da yeni bir liste mi hazırladın onu anlat bize, ya da sadece nasıldı bu ay onu anlat. Paşa gönlün ne isterse... 

Dur aklıma geldi de BLOG KLÜBÜ dediğimiz, bildiğin blog mahallesi altın günü gibi birşey aslında:) 

TEK ŞART, başlığımız aynı olacak yani "blog klübü" ve bu başlıkla bloglarımızla her ay sadece 1 yazı yazılabileceğiz. Tabii her ay yazma zorunluluğu da yok, o sorumluluğu elimden geldiğince alırım ve yazarım, yazayım ki seri devam edebilsin.. 

Her ayın son haftasında yayınlamayı umduğum BLOG KLÜBÜ başlıklı yazımın altında  " add your link "  kısmı olacak, eğer o ay klübe katıldıysan, bu başlık altında yaratıcılığı tamamen sana kalmış bir yazı yazdıysan, o yazının linkini "add your link" kısmına ekle ki haberdar olalım.. 
Belki böylece meydan okumanın ruhunu, blog klübü ile devam ettiririz. NE DERSİNİZ ?

İncirli Kurabiye Zeynep'imizi bilmeyen yoktur, sanki aklımı okumuş gibi bana bir şey önerdi.. Tam da aklımdan geçiyordu, olurdu olmazdı diye düşünürken onun maili pozitif yönde etkiledi kararımı..
Zeynep çok güzel söyledi meydan okuma içinde meydan okuma gibi :)

Şimdi bu deneme olsun, link ekleme kısmını ekledim ve  o kısım ayın sonuna kadar açık kalacak. 

İlk BLOG KLÜBÜ yazısı da benden olsun o halde :) 
Başlık kendi serisini yaratsın dileğimle.. 



5' TE 5 

Müzikte bazı aralıklar vardır, insana kendini iyi hissettirir. Tam 5'li de onlardan biri.
Bir sesi duyduğunuzda, biz ona temel ses diyelim, o sesin içinde doğuşkan sesleri de duyarsınız. Ana sesin 5. derecedeki sesi de doğuşkan seslerin en belirginlerindendir.

Bundan mıdır bilmem, Tam 5'li aralık bana hep bir tamamlanmışlığı hissettirir. 5 duyumun bir şeyi algıladıktan sonra onu beynimde bir yerlere yerleştirmesi gibi..

Bizim için normal gelen şey aslında ne kadar da kıymetli, 5 duyumuzu kullanabiliyoruz, çok şükür.


5 duyum ne güzel şeylere şahit olmuş bu ay, onlardan bahsedeyim istedim..

Gördüm; Bu ay gördüğüm en güzel şey, meydan okumaya katılan arkadaşlarımın yazılarındaki, yorumlarındaki tatlı telaşe..

Hayatımda ilk defa gökten buz yağıp yeri buzla kapladığını, ağaçların bile buz tabakası ile kaplandığını gördüm. Evet dolu yağmasına alışığız ama bu yağmur şeklinde buzdu..

Kısmet'i sularken 2 yeni yaprak doğurmuş onları farkettim.


Duydum; bu ay 3 tane canlı konser dinledim, daha detaylı yazısını hazılamak istiyorum, ama mart ayında inşallah :)

Sofar Sounds Waterloo
Toronto Senfoni Orkestrası
Men I Trust konseri

Yürüyüş yaparken, ayağımın altındaki buzların çıtırdamasını duyuyorum, göl donmuş da orada yürüyormuşum gibi..


Tattım; bir önceki yazımda da bahsettim. Hiç tahmin etmezdim evde yaptığımız simit yani gevrek bu denli lezzetli olsun.. Tattım ama, Bora ile ikimizin gözündeki mutluluğu da gördüm...

Evde çok havuç vardı, turşu yapmıştım geçen ay, dün tattım, beğendim..
Derya'cım, tarifini verdiğin gibi yaptım seninkine benzedi, daha çok çeşit olsaydı şahane olurdu.


Hissettim; ( dokundum da denilebilir ) yakınımdaki kumaşçıdaki kumaşların çoğuna dokundum, dokularını hissettim.
Bence birşeyi kafada tasarlarken, dokusunu bilmek de çok önemli..

Yağan buzdan sonra, yerde ayaklarımı kaydırmayı denedim, çok zevkli.


Kokladım; pişen susamın yaydığı kokunun lezzetini kokladım.

Bir sürü duş jeli kokladım, gittim yine aynısından aldım.

Boyadığım kumaşları ütülerken biraz garip koktuklarını farkettim. Mesela kırmızı biberle boyadığım kırmızı biber kavurduğum zaman gibi koktu.

Dışardan eve gelince ev yemek kokmuş mu diye kokladım.

Kayısı reçeli yazı hatırlattığı için, içime çektim de kokladım.



Meydan okumada ol ya da olma artık BLOG KLÜBÜ serisi tüm blog ailesi için. Senden haberdar olabilmemiz için bu başlıkla yazdığın yazının linkini buraya ekle yeter... 
Ay sonunda link ekleme kısmı otomatik olarak kapancaktır, üzülme, her yeni ay tekrarı olacak inşallah.
Sevgiyle kalın...  

Inlinkz Link Party