Son zamanlarda şu neler yapıyorum yazısı hep en sona kalıyor, bilemedim neden. Bir yandan iyi, ay sonu güncellemesi gibi, bir yandan da kötü çok şey birikiyor, nereden başlayıp nasıl düzenleyeceğimi bilmiyorum.
Sanırım blog için en verimli dönemimi yaşıyorum, aklıma birşey düştükçe yazı hazırlayasım geliyor. Aman nazar değmesin ne diyelim. Çünkü şubat ayı bizi bekler ne dedik 28 gün boyunca her gün yazı yazacağız. O ne demek ben görmedim deme, duymadın mı meydan okuma başlattım, hala görmediysen yazı için şuraya bir tık.
Kaldırımlar tam un helvası kıvamında bi şerbeti eksik, üstüne az yağmur yağsa o da tamamdır. Aman kar üstüne yağmur yağmasın zaten bu haliyle 10 dakikalık mesafeyi 20 dakikada yürüyebiliyorum. Fizyoterapistten geldim şimdi, merak edilecek birşey yok aslında. Sigortanın sağladığı bir imkan e bende de zaman var neden olmasın.. Yıllardır fagot çalıyor olmanın ben de bıraktığı ve kalıcı hale getirdiği sırt ağrımı rahatlatıyor, iyi de geliyor. Sırt kaslarım için ödevlerim var, onları yapıyorum. Daha iyiye gidiyor bile. Çok da tatlı sağolsun baya sohbet muhabbet güzel geçiyor.