Ruhen kaos içindeyim, toparlayamıyorum kendimi. Biraz toparlanmaya çalışıyorum derken, üzerine İzmir depremi yaşandı.. Ben eşimle Ankara'dayım ama tüm sevdiklerim İzmir'de, şükrediyorum ki hepsi sağlıklı. Çok şükür derken bile içimiz buruk, acımız büyük. Biliyorum ki ateş düştüğü yeri yakıyor. Çok yakın zamanda en sevdiğimi kaybetmiş olmak onların acılarını daha da derinden anlamamı, hissetmemi sağlıyor. Haberleri açamıyorum, sosyal medyada paylaşılan görüntülere bakamıyorum. Evet saatler sonra kurtulan bebekler çok büyük umut ama bakamıyorum... Tek yapabildiğim dua edebilmek. 

Ne zorlu bir yıl oldu 2020. Hani diyoruz ya bitsin bu yıl, geçsin gitsin diye.. Gelenin gideni aratmasından korkuyorum. 2020 yıl iliklerime kadar bana ne hissettirdi, ne öğretti biliyor musunuz? 5 dk sonrasını bilmediğimi, işte o kadar aciz olduğumu.. 

Giderken görüşürüz diye ayrıldıklarımıza tekrar kavuşup kavuşamayacağımızı bilmiyoruz. 

44 gün oldu babam gideli. Bu hayatta herkes herseyi yapar ama babam beni üzmez derdim. Bilemedim, en çok o üzdü.. İşte o zehir gibi acı, tarifsiz üzüntü mideme ham bir meyve gibi oturdu, hala duruyor…

Aklına düştüğüm arkadaşlarım çok teşekkür ederim, yokluğumda merak ettiniz, sordunuz. İyi miyim? Pek değilim. 

Bu tarifsiz acı tazeyken, can dostumuz, evimizin maskotu kedoşumuz da bizi bıraktı gitti…

NELER YAPIYORUM / HERE & NOW

Hafif baygın gözlerle belki koltuğun diğer tarafı daha serindir düşüncesi ile o koltuktan, bu koltuğa atıyoruz kendimizi.. Pek fayda ettiğini söyleyemem, tek beklediğim güneşin batması, o zaman biraz ferahlıyoruz ve normal yaşama geri dönebiliyoruz. Güneş battı batmasına da ona rağmen hala sıcak.

HAZİRAN ORTASINDAN MERHABA

Ayın ortasında merhaba haziran diyen, yazıya da ortasından başlar. Düzenli yazmaya ara verdikten sonra aklımdakilerin hangi ucundan tutsam, nasıl kategorize etsem bilemiyorum. Amaaan, bu da oradan buradan yazısı olsun.

İYİ BAYRAMLAR VE ÇEKİLİŞ SONUCU

Mutlu bayramlar! 

En yakın zamanda sevdiklerimize kavuşabileceğimiz günlerin gelmesi dileğiyle.. 

Öncelikle katılan herkese çok teşekkür ederim, blogumun doğum günü şerefine yaptığınız güzel yorumlarınız için de kalpten teşekkür ediyorum. Çekilişi sonlandırdım ve online bir site üzerinden numara ile çekiliş yaptım. 

Hazırsanız sonuçları açıklıyorum! 

NELER YAPIYORUM / HERE & NOW

Mart ve Nisan aylarında es geçmişim en sevdiğim yazı dizisini, pek de içimden gelmedi galiba.. Yapamadıklarım yaptıklarımdan daha fazlaydı ilk başlarda, yaşanacak yeni normalin sancıları vardı belki de... Mevsim bile değişti biz evdeyken. 

BLOGUM 3 YAŞINDA, KUTLAMA ÇEKİLİŞİ VAR!!!!

Mayıs 2017'de büyük bir heyecan ile ilk kelimeleri blog dünyasına salıvermiştim. Yavaş yavaş tanıştık, kaynaştık ve o günden bugüne hayatıma blog arkadaşım diye bir kavram girdi, iyi ki de girdi.. 

"O olduda, bu olduda, şu olduda" dedim de dedim, bıkmadan beni dinlediniz, yorum bıraktınız. Meydan okumalarda hep birlikte depar attık, ayları, mevsimleri coşkuyla karşıladık. Blog macerası, el işi macerasını da yanında getirdi. Kelimeler fotoğraflara arkadaşlık etti. Ama en çok siz okudukça anlam kazandı bu macera.. 

Çok teşekkür ederim.

BİR ÇORAP HİKAYESİ

Meydan okumadan sonra hiç ara vermeden yazmaya devam edeyim istedim ama bir baktım ki 10 gün geçmiş bile. Bitmek bilmeyen Mart ayından sonra günleri sayamaz oldum, geçip gidiverdi hemen. 

Bugün başlıkta gördüğünüz üzere örgü çorap hakkında konuşmak istiyorum. Yaza girerken böyle bir yazı hazırlamış olmam pek de uygun olmadı ama olsun. Benim için farketmez, yaz kış örerim diyorsanız doğru yerdesiniz.

SON SÖZ MEYDAN OKUMA 16 GÜN / 16 YAZI #16

İki konu eksik ile meydan okumanın son sözünü yazıyorum. Artık bizim de bir Karantina hatıramız var. Keşke toplanıp bir de fotoğraf ile taçlandırsaydık. Gülümseyin, çekiyorum!!!!

Eksiksiz yazmayı çok istedim ama son iki gün evden çıkmamış olmama rağmen teknolojik olarak yoğun geçti, hal böyle olunca bilgisayar ile çok haşır neşir oldum, yazı yazmak için kafamı toparlayamadım, kelimeler özgürlüğünü ilan edip benden kaçtılar.

Olsun bu da 2 konu eksik oluversin...

Her meydan okumada olduğu gibi bu da su gibi aktı geçti, biraz şenlendik, yorumlara, okumaya fırsat bulamadık ama yine de yetiştirmeye çalıştık.
Dur dur en güzel kelimeyi buldum BİRLİK olduk, pandemide oluşan ruhsal yaralarımızı birlikte sardık..

Benimle bu yolda yürüyen tüm blog arkadaşlarıma, yorumlarıyla yanımızda olanlara çok teşekkür ederim, iyi ki varsınız.

Hepimize güzel bir mayıs ayı diliyorum...

Sevgiyle kalın

İÇİMDEKİ ÖĞRENCİ MEYDAN OKUMA 16 GÜN/16 YAZI #13

Üstüne yazmak ve okumak için sabırsızlandığım konu; öğrenmek... 

Her öğrenme biçimi ya da öğretme şekli bana ilham verir. Örneğin bizim orkestramıza her hafta yeni bir orkestra şefi gelir ve hepsi birbirinden farklı şekilde prova yapar. Bazen aynı eserleri çalarız ama ortaya farklı şeyler çıkarırlar, işte buna yorum farkı da denir.

Tanıdığım müzisyenlerin çalışma yöntemleri benim öğrenme şeklimi de zamanla etkiledi. 

TABLDOT MEYDAN OKUMA 16 GÜN/16 YAZI #12

Zaman su gibi aktı geçti, 12 günü devirdik bile. Bugünün sorusu Ramazan'a denk geldi, artık kusuruma bakmayın, akıl edemedim.
Olsun iftardan sonra okurusunuz artık :) Ben geç kaldım bugün yazmak için, yorumlara da okumaya da yetişemiyorum ama zaten bu meydan okumanın keyfi böyle çıkıyor, hep bir koşturmaca hali...

Pazar boş günüm olduğundan, pazartesi için bir kaç yemek hazır ederim genelde. O yüzden pazartesi  karışık sebze tabağı olsun, şöyle hafif hafif.

Salı günü biraz sebze kalır ama yetecek kadar değildir, yanına üç beş köfte bir de yoğurt.

Çarşamba acaba bugün kahvaltı gibi yapsak, şöyle taze ekmek - gevrek peynir yanına da çay..

Perşembe biraz özenli fırında beşamelli.

Cuma kafaya göre bazen kuru bazen tava pizzası, bazen hamburger.. 

Cumartesi konser günü, konser öncesi çok yemek yiyemem ama konser sonrası kurt gibi acıkırım. Konser sonrası en güzel şey bol peynirli tost ve sıcak çay..

Pazar kesinlikle balık! Her pazar balık yapmayız ama küçüklüğümde genelde pazarları balık pişerdi evde, ordan aklımda yer etti.

SOSYAL MEDYA MEYDAN OKUMA 16 GÜN/16 YAZI #11

İnternet koca bir okyanus, biraz kendine rehberlik etmezsen çok çabuk kaybolabileceğin kadar büyük. Sosyal medya da o okyanus üzerinde süzülen gemiler gibi, kendi kendine rehberlik etmezsen çok uzaklara yolculuk edip, kaybolabilirsin..

FİLMLERDEN ŞARKILAR MEYDAN OKUMA - 16 GÜN/16 YAZI #10

Bugün konu çok güzel, müzik dolu..

Film müzikleri konusu benim için ikiye ayrılır, bir; sadece müziğini dinlediğim filmler, iki; içinde çok güzel şarkılar keşfettiğim filmlerç

Bugünkü listem filmler içinde keşfettiğim şarkılar olacak, hem de en karışık listesinden..

SANDVİÇ CANDIR! MEYDAN OKUMA 16 GÜN/16 YAZI #9

Öncelikle 23 Nisan kutlu mutlu olsun!

Gelelim bugünün leziz konusuna...

Benim bir numaralı favori sandviçim peynir-ekmek-domates üçlüsünden oluşur.  Sade ama lezzet şöleni. Ekmek tazecik olacak, kestiğinde kabuğu çatırdayacak, domatesi yaz domatesi (çanakkale ya da ayaş domatesi favorim), peyniri bergama tulum ya da ezine olacak. 

Bir de salçalı, salatalık turşulu ve çift kaşarlı tost tarifim vardır. Üstüne tam sıcacıkken tereyağı da sürersin. Bu lezzet de bana konservatuvar kantininden yadigar.

Bir de piknik spesiyalim var. O da ekmek arası bol domates soslu kızartma, patlıcanı bol olanından, içine az biraz beyaz peynir, yaz pikniklerimizin vazgeçilmezidir.

CANDY KARA KANAT'A KARŞI MEYDAN OKUMA 16 GÜN/16 YAZI #8

Dün ve bugünün soruları beni zorladı, hep arada kaldım, ne kadar kararsızım bir kez daha anladım.

Bugünkü kararsızlığım daha bir ayarsız.
Bir yanım Şeker kız candy ile pembe dizi tadında bir gün geçir diyor - bakarsın o çok sevdiğim Teri ile de tanışırım-, diğer yanım Kara Kanat ile tehlikeye atıl diyor...

Bazen neyi en çok sevdiğime karar veremiyorum. Farzı misal gökkuşağı renkleri ile tasarımlar yapıp,en ağır cinayetlerin çözüldüğü dizilere bayılıyorum, nasıl bir kafa bilemedim.

KARARSIZ KALDIM MEYDAN OKUMA 16 GÜN/16 YAZI #7

İzlanda'da gün batımı, yaklaşık saat 23.45 civarları, güneş yeni batmış... Sanırım hayatımda yaşadığım en geç gerçekleşen gün batımıydı.

Bugünkü konunun üzerine çok düşündüm, hangisini daha çok sevdiğime karar vermek istedim ama yok olmadı, kararsız kaldım.

İLHAM PANOSU MEYDAN OKUMA - 16 GÜN/16 YAZI #6

Öyle çok ilham panom var ki anlatamam. Her biri başka bir şey için ilham kaynağı. 

Genelde dosyalıyorum onları, eğer çok etkilendiysem çıktısını alıp deftere yerleştiriyorum daha sık görebileyim diye.. 

KAYBOLMAK - MEYDAN OKUMA 16 GÜN/ 16 YAZI #5

Dün doğum günümdü, blogları ziyaretlerde bazı güzel arkadaşlarımın sürprizi ile karşılaştım. Öyle mutlu oldum ki.. Tekrar teşekkür etmek istedim, günümü güzelleştirdiniz sağ olun var olun. 

Pek çalışkan bir meydan okumacı olamadım dün, tüm gün evde olmama rağmen bir blog yazısı yazmayı başaramadım. O yüzden bugün iki yazıyı halletmek lazım.. 

KIYMETLİLERİM / MEYDAN OKUMA 16 GÜN/16 YAZI #4

Bugün tam da soruya yakışır cinsten geçti, nostaljik.. 

Kahvaltımı Perihan Abla eşliğinde yaptım, kahvemi Emel Sayın & Tarık Akan filmi eşliğinde içtim, azıcık ucundan Yeditepe İstanbul'a kulak kabartarak çorabımın ayak ucunu ördüm... 

3 RENKLİYİM BUGÜN / MEYDAN OKUMA 16 GÜN/16 YAZI #3

Beni tanıyanlarınız renkleri ne kadar çok sevdiğimi bilir. Bu soruyu hazırlarken, "nasılsın?"demenin başka bir yolunu denedim, cevaplarınızı heyecanla okuyacağım.. 

Bugün kendimi tek bir renge ait hissetmiyorum, 3 renkten oluşan renk paleti gibiyim, biraz enerjik, biraz yorgun..

Şöyle en vitaminlisinden turuncu, ruhumu her daim aydınlatan güneş gibi sarı, tüm bu enerjiye kontrast olacak azıcık mor, tıpkı üzerimdeki bahar yorgunluğu gibi..

Düşünsenize, bugünün cevaplarındaki renklerden bir tablo olsa ne şahane olurdu.
Belki bir gün bu fikri de hayata geçiririz, kim bilir ?

Renginiz bol olsun!

KÖŞECİKLERİM - MEYDAN OKUMA 16 GÜN/16 YAZI #2

Evin sevdiğim köşesinden bildiriyorum. Bilgisayarım açık, bir iki cümle karalıyorum, kahvemden bir yudum alırken çorabımın örgüsünde bir sıra daha ilerliyorum. Kulaklığımda Nina Simone sesi.

MERHABA BEN EZGİ. MEYDAN OKUMA/16 GÜN 16 YAZI #1

Aynı sorular, bambaşka cevaplarla birbirinden farklı şehirlerden başlayan 16 gün sürecek meydan okuma yolculuğumuz bugün başladı. Beni bu yolculukta yalnız bırakmadığınız için teşekkür ederim. Bazı şeyler birlikte yapılınca daha keyifli oluyor, ne dersiniz?

Giriş yapmak zor geldi, parmaklarım da hamlamış sanki, belki de biraz heyecan bastı ondandır.

Önce kendimi tanıtayım, en kolay başlangıç öyle olacak sanırım.

MEYDAN OKUMA BAŞLATIYORUM, VAR MISINIZ ?

Meydan okuma mı? Sanırım bundan daha iyi bir zaman olamaz. 

Sosyal izolasyon derken bir çay-kahve sohbetine hasret kaldık. Alternatif bir buluşma için blog mahallemizden daha güzel bir ortam olabilir mi? 

Uzun soluklu düşünmedim, şip-şak, az matrak ama bolca hayal kurabileceğimiz sorular hazırladım. Farklı konulara kafa yorarsak, yazarken başka dünyalar hayal edersek en azından pandeminin yaşattığı stresten bir nebze olsun kurtuluruz, ne dersiniz? 

Tabii ki yalnız değildim bu fikirde. Zeynep'ciğimiz bana bir pas attı, gole çevirmek için koştum da koştum dün gece. Meğer adım meydan okumacıya çıkmış haberim yokmuş. Şaka bir yana, farklı konular üzerine yazmak, biraz blog mahallesinde yorumlaşmak iyi gelecek hepimize, yalnız değilsin BAK HEPİMİZ AYNI GEMİDEYİZ cümlesini iliklerimize kadar hissetmek iyi gelecek. 

Ben 15 Nisan'da başlayıp, ay sonuna kadar her gün yazmak için niyet ettim. 

Birlikte Karantina'da meydan okuyalım, 16 gün aralıksız yazalım derseniz yorum yazarak haber verin ki blog listesini hazırlamaya başlayım! Önce konuları bir görelim derseniz de buyrun listeledim. 

BAHAR ŞALI TARİFİ / SPRING SHAWL FREE CROCHET PATTERN

Evlere kapansak da bahar geldi. Kapının önüne çıkınca hissedebiliyorum. Biz dışarıya çıkamadıkça doğa pek bir keyifli, daha da çiçeklendi sanki, ne dersiniz?

Uzun zamandır bir şal örüyordum, çok değil her akşam ikişer, üçer sıra yavaş yavaş ilerliyordum. Hayalim baharda aynı tonlarda olan montumla giymekti. Henüz giyemedim ama olsun, tüm dünya iyileşsin, yine bahar gelir... 

MERHABA NİSAN

Mart ayı ne uzundu öyle, bitmedi gibi hissettim. Belki karmakarışık olan duygulardan kaynaklandı, ama günler haftalar gibi hissedildi. Siz de öyle hissettiniz mi?

MİNİK YETİ TARİFİ / SWEET YETI FREE AMIGURUMI PATTERN

Söyle bana kim korkar bu ufacık Yeti'den ?

Birkaç ay önce kütüphanede bir çocuk kitabı okudum. İki genç yürüyüşçü bir gün Yeti'yi aramak için yola çıkarlar ve minik bir kuş onlara bu yolculuklarında yardım eder. Bu arada sürekli Yeti'ye mektup yazarlar. Bu maceralı yolculukta yemekleri azalır, kar fırtınası başlar. Neyse ki utangaç Yeti kendini göstermese de onlara yardım eder ve mektuplar bırakır.

KORONA VE KARANTİNA

Az önce evimizin önünde yaptığım kısa yürüyüşten geldim. Tabii ki bu süreçte evdeyim, hiçbir yere gitmiyorum. Zaten kampüste yaşadığımız için, etrafta kimsecikler yok. O yüzden açık havada rahatlıkla yürüyüş yapabiliyoruz.

Öyle güzeldi ki gökyüzü, evden çıkıp soluduğum bahar havasında ciğerlerim hemen umutla doldu. Bir an tüm gerçeklikten uzak gibiydim, sonra yine hatırladım tüm dünyanın aynı durumu yaşadığını..
Benim gibi sevdiği biri ile ayrı ülkelerde olanların, ne kadar merak içinde yaşadıklarını...

Çok şükür sağlıklıyız diyoruz ve bekliyoruz bu da geçecek inşallah. Tüm dünya olarak en az hasarla atlatalım inşallah bu günleri.

ANNE-KIZ ORTAK YAPIM SUNAR : ÖRGÜ KAZAK TARİFİ

Herkese merhaba! 

Zor bir dönemden geçiyoruz, virüsle, insanlık ile ilgili büyük sınavlar veriyoruz. Ülkemizde alınan tedbirler nedeniyle, orkestra konserlerimiz, derslerimiz, yurt dışı iznim hepsi iptal oldu. Uzun bir tatil süresi bizi bekliyor. Dilerim ki, çabucak atlatırız bu dönemi. 

Elimizden geleni yapıp, gereksiz panik yaşamadan tedbir alıp, bu dönemin geçmesini bekleyeceğiz, başka çare yok. Sağlıklı günler olsun inşallah! 

MART AYINDA DERGİ HEYECANI

Sürekli üzülüyoruz, içimiz parçalanıyor.
Her şeye rağmen, güneşe baktığımda umut doluyorum, biliyorum ki güneş doğduğu sürece umut var. Güzel haberlere sarılıyorum, etrafımda göremiyorsam tutup kolundan göreceğim yere getiriyorum güzellikleri..

Çok şükür bu ayın başlangıcı güzel oldu benim için. Konuk yazar olduğum Happily Hooked dergisinin Mart sayısı yayınlandı.

RENKLİ BİR YENİLEME PROJESİ

Herkese merhaba!

Bundan yaklaşık bir ay önce vazgeçilmez malzemelerim tığ, ip ve makas ile 3 kıyafetimi yenilemiştim ve nasıl yaptığımı Lovecrafts.com da yazmıştım. Çok keyifli ve renkli bir işbirliğiydi.

Fotoğrafta gördüğünüz şu lacivert kazağım en az 7 senelik, sıkılıp yenisini alabilirdim ama almak yerine yenilemeyi tercih ettim. Hem ilmek ilmek emekle bana özel oldu hem de gereksiz tüketime hayır demiş oldum. O zaman mottomuz İHTİYACIN YOKSA ALMA, YENİLE olsun mu? Günümüz moda influencerlarına biraz başkaldırı tadında oldu bu sözler, artık kusuruma bakmasınlar.  

NELER YAPIYORUM / HERE & NOW

Karla karışık yağmurlu bir günden merhaba! Geçen yıl yaşadığım kışa kıyasla bu hava bana bahar gibi geliyor. Hele geçen hafta Ankara'da hava öyle güneşli, öyle güzeldi ki bahar geliyor diye içim kıpır kıpır oldu.

Sanki daha geçen gün yazmışım gibi gelse de 2 aydır en sevdiğim serimi yazamamışım, onu farkettim bugün, üzüldüm. Oysa her ay devam etmeyi hayal etmiştim.

Fazla da üzülmeye gerek yok, hayat işte, koşturup duruyoruz. Hemen rutinime geri dönüyorum ve aylık raporumu hazırlıyorum.

HOŞ GELDİN ŞUBAT!

Herkese merhaba!

Zaman nasıl hızlı akıp gidiyor farkında mısınız?  Ben yetişemiyorum. Ara tatilde yeğenim Şirin'i  Ankara'ya getirdim, tatil bitti geri gitti bile. En büyük hayalimdi büyümesi, tatillerde yanıma gelmesi. Çok şükür gerçekleşti. Tadına doyamadığımız günler geçirdik, yorulduk ama değdi. Bakalım büyüdüğünde nasıl hatırlayacak bu tatili :)

ÇEKİLİŞ SONUCU VE MUTLU YILLAR!

Öncelikle herkese sağlıklı, mutlu, sevdikleri ile beraber keyifli bir yıl diliyorum! 

Katılan tüm arkadaşlarıma teşekkür ederim. 

Gecikme için özür diliyorum, Kanada'dan Türkiye'ye uzun bir yol yaptım. Aile ile özlem gider, özlediğin yerlere git derken zaman su gibi akıp geçti :) Ancak şu an bilgisayarın başına oturabildim. 

Yeni Yıl çekilişini kazanan arkadaşımız Nur... 

Kazanan arkadaşımız bana ulaşabilirse çok mutlu olurum! 

Yeni yılda yeni yazılarda buluşmak üzere.

Sevgiyle kalın.