30 Eylül 2019 Pazartesi

THOM YORKE - TORONTO'19



Etkisinden hala çıkamadığım bir konserin yaşattıkları kayda geçmeli diye düşünüyorum.
Ne de olsa bu müzisyen benim hayatımda çok kıymetli bir yere sahip.

Radiohead ile ilk tanıştığım zamanı hatırlıyorum, yaş 14 civarları, abim bana hep karışık kasetler hazırlardı. O hazırlanan karışık kasetlerden birinde Kid A albümünden "Everything in its right place" vardı. Ki o parça sonra benimle birlikte çok farklı anılara ortak oldu.



Sonrasında yavaş yavaş 2+2=5, I will, Creep, Paranoid Android, Exit Music (benim en sevdiklerimden), Karma Police, Go to sleep gibi efsane parçaları ile tanıştım. İşte o tanışmadan beri, Radiohead benim için hep 1.sıradadır yaşayan gruplar arasında.

Thom Yorke The Eraser'i çıkardığında Bant magazin daha basılıyordu, şimdilerde online dergi olarak hayatlarına devam ediyorlar. Derginin kapağını çok iyi hatırlıyorum, Güzelyalı parkının bir zamanlar köşesinde duran gazete bayiinden, heyecanla satın aldığım gün sanki dün gibi...

İşte, ilk tanışmamdan bugüne geçen sürede, bir gün Toronto'da olacağım ve onu kanlı canlı dinleyeceğim aklımın ucundan geçmezdi.

Lafı fazla da uzatmak istemem biraz konserden bahsetmek istiyorum. Konser tek kelime ile efsaneydi. Konserden ziyade, başlı başına bir sanat eseri gibiydi. Contemporary Art! 

Kocaman bir basketbol sahası hayal edin, tamamen dolu. Ses sistemi, müthiş.
En önlerde olmayı arzu ederdim ama inanılmaz pahalı o yüzden biraz uzaktan izledik. Zaten hap kadar olan Thom Yorke daha da minikti, ama olsun. Aslına bakarsanız, onun da konserin kompozisyonunu uzaktan izleme üzerine hazırladığını düşünüyorum. Çünkü müzikle uyumlu arkada dönen ışık ve video ikilisi ancak uzaktan izlendiğinde sizi içine çekebilir diye düşünüyorum.

İlk parça ile başlayan, son parçaya kadar seyahat ettiğiniz bir yolculuk gibiydi. Kesintisiz!  Sahnede o yolculuğu bölecek hiç bir konuşma yok. İşte bu bütünlük beni inanılmaz etkiledi. Sanki yaklaşık 2 saate yakın konser tek bir parça gibiydi.

Sevdiğimiz grupları Kanada'da izleme şansı yakaladık, hepsinde çok da keyif aldık. Ama bu, kıyaslanamaz bir kalitedeydi. Bilemiyorum ben mi abartıyorum, ama kesinlikle hissedilen buydu benim açımdan.



Kendime minik hatırlatıcı kesitler olsun diye, 15- 20 saniyelik videolar çektim. Onun dışında çok da telefonu elime almadım. Bu konserde, çok çok az telefon ışığı gördüm, ki bu beni etkileyen ikinci şeydi. Sadece tadını çıkarmak, o yolculukta olmak için gelmişti insanlar konsere...

Ve son parça, konser bitti, ama yok böyle alkış, tekrar gelmelerini istemek. Geldiler ve 3 parça daha çaldılar. İnsanlar yine doymadı, daha da alkışladılar. Ve son parça, Susprium.

Sonrası, binlerce kişi aklına kazınan anılarla, aynı anda, Toronto sokaklarında....

Yaşanan bazı şeyler, insana hayat çok garip diye düşündürüyor.

Çoğu zaman olduğumuz yerde sıkışıp kalıyoruz, oldu mu olacak mı diye, şu anın içinde endişe, korku, hüzün bazen sevinç ile savruluyoruz. Halbuki, arada yolun ilk başladığı noktaya dönüp, nereden nereye diyebilmek gerek. Düşünüyorum da 14 yaşında, odasında yeni müzikler keşfeden, çokça okuyan o kız çocuğu, bir gün Toronto'da bu konsere gelebileceğine hayatta inanmazdı. Belki bundan 20 yıl sonra yaşanacak şeylere de inanamayacağı gibi...

Teşekkürler Thom Yorke!



16 yorum

  1. Soluksuz okudum yazını, hatta okurken hayal ettim.
    Tek kelimeyle muhteşem! Hayır bence hiç abartmıyorsun, Radiohead / TY seven herkes seni kolayca anlayacaktır.

    Unutulmaz bir gece olmuş.
    Bizimle paylaştığın için çok çok teşekkür ederim ❤️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sibel'cim <3 Umarım sen de dinleme fırsatı bulursun, bayılırsın hissediyorum :)

      Ben teşekkür ederim güzel yorumun için <3

      Sil
  2. Okurken kendimi senin yerine koydum.❤❤

    YanıtlaSil
  3. Ne güzel bir anı olmuş Ezgicim, harika bir duygu, hayatın seni umduğundan çok daha güzel noktalara götürüp böylesi güzel anları çokca yaşatsın... "Suspirium" ilk defa dinledim muhteşemmiş.. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Derya'cım benim beğendiğine sevindim :)
      İnşallah hepimiz için bu dileğin.
      Kocaman sevgilerimle

      Sil
  4. Harika bir anı olmuş, senin adına çok sevindim. Vebu anıyı bağladığın yer son derece etkileyici benim için, ...Belki bundan 20 yıl sonra yaşanacak şeylere de inanamayacağın gibi... Hayal ettiğin tüm güzelliklerin en mutlu sıralamayla seninle buluşmasını diliyorum can-ı gönülden. Sevgiler o zaman<3<3<3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim Ece'cim, her yaşanan olayda aslında çok düşünüyorum bunu. O yüzden aklıma geldi birden. Bakalım hayat bize neler sunacak, hayılı şeyler sunsun da ...
      Kocaman sevgilerimle

      Sil
  5. ooooooo vaaay :) yaşarken cohen i izleme şansın olmuş muydu ordaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)))) Yok deep ne yazık ki izleyemedim...

      Sil
  6. Ah her konserde benzer duygular içinde oluyorum. Sanki zamanda yolculuk yapıo odasında radyosunu açmış Handan'ın yanına ulaşıp ona dokunuyormuşum gibi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnanılmaz bir his değil mi :)
      Radyo başındaki Handan'a sevgilerimle o halde <3

      Sil
  7. Ne de güzel özetlemişsin yazının sonunda durumu... İmkansızı bizim beynimiz yaratıyor bence, kısmet demek lazım... Uğraşmak lazım...

    Senin adına çok sevindim Ezgicim, heyecanın ve mutluluğun her satırda geçti ruhuma ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle uğraşmak şart :)
      Çok teşekkür ederim Şebnem'cim
      sevgilerimle

      Sil
  8. Tüm hayırlı hayallerinin gerçekleşmesini diliyorum güzel kız.
    Ve onları senden dinleyebilmeyi :)

    YanıtlaSil

© Ezgi. Made with love by The Dutch Lady Designs.