7 Ocak 2022 Cuma

MERHABA BEN GELDİM, EVDE MİSİNİZ?


Birkaç pembe buluta dair.. 


İki ya da üç gün önce, güneş batarken bulutlar beyazdan pembeye dönmüştü... Şans bu ya ben de tam o sırada pencereden bakıyordum, nasıl renk değiştirdiler şahit oldum. Son günlerde bir şeyler oluyor, bense zorla izleyici koltuğuna oturtuluyorum, katılamazsın ancak izleyebilirsin diyor biri sanki...  


Olsun istiyorum, olduramıyorum, hayali kurulan planlar tepe taklak dönüp su altında kalıyor. Nefesimi tutarken soruyorum, sorguluyorum. Sorular soruları doğuruyor, cevaplayamadıklarımı boş bırakıyorum, korkuyorum çünkü yanlış cevaplar doğrularımı götürür diye. Sonra içim daralıyor ve ben yine pembe bulutları düşünüyorum. O zaman suyun altında hiç düşünmeden nefesimi tutabiliyorum. Kapanan kapının yerine bu sefer yeni bir kapı değil de pencere açılır diye merakla bakıyorum. Belki açılır, belki açılmaz kim bilir... Ama pembe bulutlar var ve umut veriyorlar. Bu da bana yetiyor şimdilik... 


En son karantinam bittiği zaman blog mahallesine uğramışım, çok uzun zaman geçti... Nereden başlasam anlatmaya, öyle çok şey oldu ki... Ya da hiç anlatmadan kaldığım yerden devam etsem daha kolay olacak sanki. 


Yazmanın, paylaşmanın, anlatırken öğrenmenin, meydan okumaların bana nasıl iyi geldiğini hatırlamak istedim. Kendim için yaptığım en iyi şeylerden birinin blog olduğunu farkettim. Kendimi yazarak ifade etmek, üretmek beni nasıl da bazı şeylerden korumuş, kollamış geriye bakınca daha net görüyorum.
Kaybımın yasını tutarken hayatımı tamamen değiştirmeye karar verdim. Daha doğrusu cesaretimi topladım ve kendi yolumu çizmek ve o yolda tek başıma yürümek istediğimi haykırdım kendime. O yolda durmak zor olmadı, bunun nedeni belki de olması gerekenin yaşanmasıydı. Bilmiyorum, sorgulamıyorum... 


Cesaretime, anne ve abi desteği de eklenince güçlendim, rüyamda babamla buluştum kaç kez. Bana güvendiğini derinden hissettim. Şimdilerde daha az rüyama girer oldu, üzülüyorum ama bir işaret olarak da algılıyorum. Artık başardın, biraz keyfine bak diyor sanki... Ama ben her ekmek kırığında onu düşünüyorum ve yabana gitmesin diye tüm kırıntıları yiyorum. Seviniyor, biliyorum.


Yazamadığım zamanlarda içime kapanmadım, daha da açıldım, renkleri sevdiğim gibi renklendim. Ne hissediyorsam söyledim, dur durak bilmeden konuştum, anlattım, ben güldükçe babam daha da mutlu olur dedim, gülmeyi tercih ettim, gülerken suçlu hissettim, acaba üzülür mü dedim, sonra saçma sapan şeylere kahkaha attım, kalbimde onun mutluluğu titreşti. Aileme daha çok sarıldım, neyi severim neyi sevmem yeniden keşfettim. Günler yine birbirinin aynıydı belki, ama beni tekrar heyecanlandırmaya başlamıştı.


Tüm bunları hissederken pandemi artık normale dönmüştü ve ben yine çalışmaya, zamanla yarışmaya ve değişen iş yüküme alışmaya çalışıyordum. Yine aynı şehirdeydim, iş yerim aynıydı ama kendimi yeni hissediyordum. Daha az örgü ama daha çok sohbetin tadını çıkarırken bir türlü yazmaya dönemedim. Her sabah bugün bloga dönmek istiyorum dedim ama dönemedim. Zamanı değildi diyorum en kolayından... 

Şimdi yine evdeyim, geçen gün testim tesadüfen pozitif çıktı ve ben biraz sakinlemek zorunda kaldım. Tam yeni yıl arifesinde zorunlu yalnızlığın tadını çıkarırken sevdiğim şeyleri, beni ben yapan şeyleri ihmal etmemeye karar verdim. 
İşte yine buradayım. 
E görüşürüz o zaman. 




24 yorum

  1. Hoşgeldin, gidim de sonrasınd gelene denir sen hep buralardasın enerjisi pozitif arkadaşım benim, hayat çok dolambaçlı yollardan geçiyor ve çoğunlukla öyle yoğun sis ki göz gözü göremez bir diğer dönemecin ardı ne kestiremwz insan, mühim olan o yolda olmak ilerledikçe gelişmek, kendini tanımak daha çok sevmek daha da gelişmek olabileceğimizin en i olmak mutlu ol,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım sofi kraliçem, teşekkür ederim güzel yorumun desteğin için. İnşallah hepimiz için öyle güzel yollar olur.

      Sil
  2. Ne iyi ettin de döndün ben de yıl sonunda yeniden başladım bloguma yazmaya 🌹🤗😍

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, siz de ne iyi ettiniz.

      Sil
  3. Geçmiş olsun. İyi olmanıza sevindim :)

    YanıtlaSil
  4. umarım yeni yıl ile daha iyi günler gelir.
    gökyüzü son günler de şahane bulutlarla ve renklerle kavuşuyor geceye.

    YanıtlaSil
  5. Hoş geldiniz, sizi yeniden aramızda görmek çok güzel. Özledik sizi, sessiz kaldı buralar. pandemiyle hepimiz köşemize şekildik :(

    YanıtlaSil
  6. yaaa hoş geldiinn, geçmiş olsun ayrıcaa :)♡

    YanıtlaSil
  7. Hoş geldin kış gerisine inat galiba güneş ışıkları ve bulutlar başka güzeldi. Sizin fotoda harika. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  8. Ben 3,5 ay yazmamıştım neredeyse. Yıl bitmeden blogda olmalıyım demiştim. Oldum da. İçimde biriken ne varsa kısacık cümleler, çokça fotoğrafla anlattım. Ve sırtımdan, gönlümden tonlarca yük kalkmış gibi hafifledim. Hatırladım ki, 13 yıldır bu duyguyu tekrar tekrar yaşamak için yazıyordum ben .
    Ezcümle seni çok iyi anlıyorum Ezgicim. Hoşgeldin güneş kız :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İşte tam öyle bir histi yazmak Tülin'cim <3 Hoşbuldum :)

      Sil
  9. E o zaman hoşgeldiniz, iyi ki de geldiniz. :)

    YanıtlaSil
  10. Ezgicim hoşgeldin senin yazıların içten satırların da bana ve eminim daha pek çok okura iyi geliyor. Her zaman gücüne, bakış açına hayranım. Umarım artık daha çok yazar, meydan okumalar falan yaparız :)

    YanıtlaSil
  11. Hoş geldin Ezgicim. Ben hep buralardayım. Seni çok özlemiştik. Blog dünyasına güzel bir renk katıyorsun. Umarım daha sık görüşürüz. Her şey gönlüne göre olsun. Sevgiler :-)

    YanıtlaSil
  12. merhaba bugü blog açtım nasıl olur hiçbir fikrim yok ve bu sonsuz internet çöplüğünde ilk karşıma çıkan blog seninki oldu mutlu günler dilerim

    YanıtlaSil

© Ezgi. Made with love by The Dutch Lady Designs.