30 Ağustos 2019 Cuma

NELER YAPIYORUM - HERE & NOW



Bugün yazamadım, neyse yarın yazarım diye diye Ağustos ayını da yemişim haberim yok. Üşengeçlikten değil, sadece aynı anda, birbirinden tamamen farklı şeyleri yetiştirebilmek için bilgisayara bakmaya fırsatım olmuyor. 

Aklımdaki konuları yazmaya fırsatım olmadı ama Neler Yapıyorum serisi için her zaman vakit ayırabilirim.


Seviyorum : Lunaparkları çok seviyorum. Adrenalin güzel şey, oyuncaklar uçurduğunda yaşattığı korku ve heyecanla bağırmak ise şahane. Geçen haftasonu bizim mahalleye Lunapark kuruldu, kendimi bir an için Stranger Things setinde hissettim. 

Ve bir de bisiklete binmeyi çok seviyorum. Bu ay yaşadığımız en güzel olay, terkedilmiş bir bisiklet bulmamız. Burada insanlar kullanmadığı eşyaları dışarı koyuyorlar, ihtiyacı olan alsın diye. Çok güzel mobilyalar ya da koltuklar da olabiliyor. 
Dışarıda kilitsiz ve selesiz duran bir bisiklet vardı. Sahibi var mı, atılmış mı ya da gidecek mi diye 5 gün gözledik. Her gün aynı yerindeydi. Biz de almaya karar verdik. Çoğu parçasının eksik olması ve bir freninin olmamasından terkedilmiş olduğunu anladık. Ama olsun yavaş yavaş parçaları topladık ve taş gibi bir bisiklet oldu. Güzel de oldu, işleri kolaylaştırıyor. 



Yiyorum : Karpuz, çok seviyorum çok. Yaz demek karpuz demek. 

İçiyorum : Su ve her gün bir soda içmeyi seviyorum. Bazı akşamlar çay ve her sabah sütü özenle köpürtülmüş kahve. 

Hissediyorum : İyiyim çok şükür, sağlıklıyım. Daha ne isteyebilirim. Ama arada kış gelecek diye üzülüyorum ve geleneksel sonbahar sendromum nüksediyor. Ve bir de zaman çok hızlı geçiyor ona şaşırıyorum.  





Yapıyorum : Örüyorum ama daha çok aklıma gelen fikirleri hayata geçiriyorum. Yeni karakterler doğuyor, hikayeleri birikiyor. 

İpin dokusu ve rengi tasarımı ne kadar etkiler biraz kafa patlatıyorum. Şimdilik çok detay veremiyorum ama bağımsız tasarımcı olarak bir şeyler yapıyorum diyebilirim. Indie-designer diyorlar :) Yakında daha fazla detay verebileceğim umarım. 

Buraya yakın başka bir şehirdeki cici bir dükkan için oyuncaklar ördüm, zaman sıkışıktı ama yetişti çok şükür. 

Haftaya el işi marketi var ona hazırlanıyorum. Sipariş alıp yapmaktansa, markete hazırlanmayı daha çok sevdim. İnsanlarla birebir konuşmak ve her market için farklı bir şeyler yapmak daha keyifli geldi. Böylelikle kendimi tekrar etmemiş oluyorum. 

Kasımda burada bir orkestrada çalacağım inşallah. Haber gelince çok sevindim :) 

Bolca yürüyorum, her işi yürüyerek hallettiğimizden başka seçenek de yok zaten. Ama hareket iyidir, değil mi ama ?

Haftanın bazı günleri tığ işi ve amigurumi dersi veriyorum. En keyif aldığım nokta; sevdiğim bir işi başkalarına bulaştırmak ve onların da keyif aldığını görmek. 

Düşünüyorum : Her gün ne pişirsem diye düşünüyorum :))) kim düşünmüyor ki.. 
Şaka bir yana, ülkenin son günlerdeki gündemini üzülerek takip ediyorum. 

Sosyal medyanın çıldırdığını düşünüyorum, bir gün sonu gelecek ama ne zaman. İnstagram güzel fotoğraf görmekten daha farklı yere dönüştü gibi hissediyorum. Paylaşım yapmıyorum diyemem ama kendimi yabancı hissettiğim bir gerçek. Aslında üzerine konuşulacak çok şey var ama bana düşmez tabii ki... Sadece insanları bu denli tüketimin içine çekmesi beni artık rahatsız ediyor, bu da biraz sonradan görme olmak gibi geliyor. Bunu görmeyi sevmediğimden kısa bir uğrayıp kaçıyorum diyebilirim. 

Ama pinterest başka, her zaman ilham kaynağı. 

Dinliyorum : Her gün bir doz İncesaz. 

Okuyorum : Kitabım yeni bitti, ne okusam bilemiyorum. İlham almak için, bol bol çocuk kitabı okuyorum. 

İzliyorum : Taze taze Mindhunter dizisini bitirdik. 2. sezonu çok sevdim, 1 ve 2 arasında 2 yıl beklemişiz, umarım 3. sezon için bu kadar beklemeyiz. 

Güzel olan tüm dizileri izledik bitirdik. Kaliteli dizi bulmalı. 

Geçen hafta parkta açık hava sinemasında Avengers End Game' i izledik. Film muhteşem değil ama parkta izlemek keyifliydi. Battaniye altında, evde hazırlanmış patlamış mısır eşliğinde keyfi daha da arttı. 

Bu ay rüzgar gibi geçmiş. Akşam serinleyen hava ile anlıyorum ki sonbahar kapıda. 
En yakın zamanda tekrar görüşmek üzere diyorum ve yazımı sonlandırıyorum. 

Sevgiyle kalın. 









24 yorum

  1. Harika yazıydı, el işleriniz ne tatlı ama. Çok güzel geçmiş sizin adınıza bu ay. Sevgilerle :)

    YanıtlaSil
  2. yaşıyoruz aheste aheste :) dizi konusuna katılıyorum kız bitti her şey dizi kalmadı denemek için pilot bölümlerini izliyoruz geçen üst üste üç pilotu yarıda kapattırdım boş konuşmalar kime hitab ettiğini anlamadığım konuşmalar poff

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kalmadı valla :) İnşallah yakın zamanda güzel birşeyler gelir :)

      Sil
  3. Bu bebekler iyiden iyiye ilgimi çekiyor, çocuk kitapları da çok güzel değil mi :) hayatını yine örgü seven insan sevimliliğiyle ve sıcaklığıyla anlatmışsın , daha fazla buralara uğraman dileğiyle :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlgi çekici olduğuna sevindim :)
      Çocuk kitapları her zaman baştacı. Çok teşekkür ederim güzel yorumun için.
      Sevgilerimle

      Sil
  4. Ezgicim yine harika şeyler yapıyorsun, sosyal medya hakkında katılıyorum sana aslında bende biraz uzak kalsam iyi olacak beni de oladık başka bir yönü etkiliyor olumsuz anlamda paylaşırım sonra maille :) bence de çıldırıyor ve yakında hepimiz çıldırıcaz diye korkuyorum :) ne güzel birşeymiş dışarı bırakılan eşyalar, bisiklet hayırlı olsun, onarıp kullanmak dönüştürmek, gereksiz yere atıp yenisini almamak bence harika. Elişi marketine hazırlıklarda kolay gelsin, çok ama çok tatlı tasarımların var, harikasın :)(maşallah) ayrıca orkestrada çalacağın içinde çok sevindim, bol satışlı başarılı elişi marketleri olsun diyor seni çok öpüyorum... :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım Derya'cım, konuşalım bu konu hakkında, zira tek ben böyle düşünüyorum zannediyordum :) Artık insanların çocuklarını instagramda paylaşmak için yaptıklarını bile düşünür hale geldim :)))

      Aynı şekilde düşünüyorum, ne gereği var yenisini almaya. Zaten nerede olacağımız belli olmaz diye diye hiç bişey alamaz hale geldim :)
      Çok teşekkür ederim, inşallah bakalım hayırlısı ile geçsin, bana meşgale oldu burada :)
      Kocaman sevgilerimle

      Sil
  5. Görseller şahane, bilhassa Lunapark görüntüleri çok hoşuma gitti. Ben de Lunaparkları çok seviyorum ama sadece dolaşmayı, oyuncaklara binemiyorum, çok midem bulanıyor beni kötü etkiliyorlar. Çocukken binerdim ama hiç bıkmadan usanmadan :D Kış gelecek diye sevinenlerdenim ben :D O kadar sıcak ki hep böyle uyuşuk, mayışık haldeyim. Soğuklar gelsin de dinç dinç uyanayım istiyorum artık, lokum oldum yaz boyunca :D Karpuz... Karpuz olmasa napardık, ben de çok seviyorum ve çok yiyorum, asla doymuyorum karpuza :D Orkestrada çalacak olmana çok sevindim, çok heyecanlı olmalı. Tebrik ederim, şimdiden iyi şanslar. ^.^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim :) savurmalı, fırlatmalı, döndürmeli oyuncaklar biraz mide bulantısı yapabilir, anlayabiliyorum :)

      Çok sıcak olunca annem de der, kışı özledim diye. Öyle de oluyor, belki Kanada'da çok uzun yaşamadık yazı ondandır benim istememem :)

      Çok teşekkür ederim güzel yorumun için, sevgilerimle

      Sil
  6. Ellerinize sağlık. İhtiyaç sahipleri için eşyaları atmayıp çöpün kenarına düzgünce koymak çok önemli. Bizde bu şekilde yapıyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle, kimin neyi değerlendirebileceği hiç belli olmaz :)

      Sil
  7. Yazınız beni içine çekiyor :D, ne güzel bir ay geçirmişsiniz :)

    YanıtlaSil
  8. Fotoğrafların o kadar güzel ki, açık hava sinemasını da çok merak ettim. Fotoğrafı var mıdır ki bir yerlerde?

    Sonunda ben de yaptım neler yapıyorum yazısı :).Fotoğraflarımın çoğu pinterest ama olsun, çok keyif aldım yazarken :).

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım Mübecel, çok teşekkür ederim. Açıkhava sinemasını çekemedim, çok karanlıktı, ama tasvir edebilirim. Parkta ağaçlar arasına kurulmuş dev bir ekran. İnsanlar çimlere yayılmış, kimileri yerde uzanıyor, kiminin piknik sandalyesi var. Bol cips kıtırtı sesi ile dolu bir sinema düşün. Zevkliydi :)

      Hemen uğrayacağım, harikasın <3

      Sil
  9. The Boys'u izlemeyi deneyebilirsiniz Ezgi. Bu aralar çok popüler ve çok beğeniliyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hemen fragmana baktım, imdb puanı da çok yüksekmiş. İlk fırsatta izleyeceğiz bakalım :)
      Çok teşekkür ederim <3

      Sil
  10. Güzel Ezgi'm, elinden çıkan her karakter ben de onunla ilgili bir hikaye yazma isteği uyandırıyor biliyor musun? Öyle hayal kurdurucu şeyler :)
    Eylül bana da yılbaşı gibi gelir hep. Denizle vedalaşırken biter koca bir yıl kalbimde. Yine de Sonbahar ın üzdüklerinden olmamaya çalışırım. Güzel gözlerinle sevecek şeyler bulursun sen de. Bak renkler demişsin... Ne güzel. Ben de Ankara da güneşli ama terletmeyen günlerde gezmeye bayılıyorum. Önümüzdeki hafta sonu burada da Çankaya Belediyesi nin düzenlediği, iki günlük bir tasarım fuarı olacak. Senin de tanıdığın bir çok üreten kadın orada olacak inşallah. Ben dahil :))
    Hepimize kolay gelsin!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah Tülin'cim, yaaa ne sevindim :) Karakterli tipler desene :)

      Evet çabalıyorum, renkleri değişen ağaçlara odaklandım ama daha yeşiller biraz daha vakit var :)

      O şahane haber, çok verimli, keyifli geçmesini diliyorum :))))
      Kocaman sevgilerimle

      Sil
  11. Çok teşekkür ederim, ah ne sevindim böyle düşündüğüne bir bilsen.
    İnşallah daha çok yazabilirim :) Aldım gazı yürürüm ben burdan heheheh :)

    YanıtlaSil
  12. Ezgi yine ben!:)

    Ne samimi bir yazı olmuş bu, çok sevdim.
    Instagram'a tüm yaz boyunca bıraktığım fotoğraf 10'u geçmemiştir sanırım, içimden gelmiyor artık. Sadece görgüsüzlük değil, duyarsızlık ta alıp başını gitti..herkesin önünde, bir lokantada biri -bak kadın demiyorum,sonuçta erkek ya da kadın farketmez, bir insan- öldürüldü ve birileri o anda polisi aramak ya da başka türlü müdahale etmek yerine video çekip sosyal medyaya sunmayı tercih etti.

    Orkestra ve market gelişmelerine çok sevindim, zamanla herşey daha da iyi olacak, inan bana.

    Ben bu aralar Atypical diye bir dizi izledim, A tipik otizmli(sınırda otizm) bir gencin ve ailesinin yaşadıklarını anlatıyor, çok sevdim.

    Kitap Paul Auster'ın New York Üçlemesini yeni bitirdim, çok keyif aldım. Şimdi Bilinçaltının Gücü diye bir kitap okuyorum, bitmek üzere.


    Eskiden bu ülkede de insanlar kullanmadıkları eşyaları kapıya bırakır ya da tanıdıkları birilerine verirdi, sonra letgo çıktı, mertlik bozuldu:)

    Karpuz benim de en sevdiğim meyve!

    Not:bu yazıyı okurken de bunu dinliyordum Dis quand reviandras-tu?/Jean Louis Aubert

    Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim Ayşe, ah bir bir yorumlarını görmek çok güzel..

      instagram konusunda kesinlikle katılıyorum, duyarsızlık aldı başını gitti.. İnsanlığı iyice kaybeder olduk gibi hissediyorum, insani davranışlar bile sahte gibi hissediyorum..

      İnşallah, bakalım uğraşıyoruz. Zaman neler gösterecek göreceğiz.
      Hemen izleme listeme aldım.

      :))) letgo çıktı mertlik bozuldu, nerden para kazansam kafasında herkes sanırım :)

      Şarkılı yorumlar çok sevdim çooook <3

      Sil

© Ezgi. Made with love by The Dutch Lady Designs.