NELER YAPIYORUM / HERE & NOW

Son zamanlarda şu neler yapıyorum yazısı hep en sona kalıyor, bilemedim neden. Bir yandan iyi, ay sonu güncellemesi gibi, bir yandan da kötü çok şey birikiyor, nereden başlayıp nasıl düzenleyeceğimi bilmiyorum.

Sanırım blog için en verimli dönemimi yaşıyorum, aklıma birşey düştükçe yazı hazırlayasım geliyor. Aman nazar değmesin ne diyelim. Çünkü şubat ayı bizi bekler ne dedik 28 gün boyunca her gün yazı yazacağız. O ne demek ben görmedim deme, duymadın mı meydan okuma başlattım, hala görmediysen yazı için şuraya bir tık.

Kaldırımlar tam un helvası kıvamında bi şerbeti eksik, üstüne az yağmur yağsa o da tamamdır. Aman kar üstüne yağmur yağmasın zaten bu haliyle 10 dakikalık mesafeyi 20 dakikada yürüyebiliyorum. Fizyoterapistten geldim şimdi, merak edilecek birşey yok aslında. Sigortanın sağladığı bir imkan e bende de zaman var neden olmasın.. Yıllardır fagot çalıyor olmanın ben de bıraktığı ve kalıcı hale getirdiği sırt ağrımı rahatlatıyor, iyi de geliyor. Sırt kaslarım için ödevlerim var, onları yapıyorum. Daha iyiye gidiyor bile. Çok da tatlı sağolsun baya sohbet muhabbet güzel geçiyor.



Seviyorum / Loving : Blogdaki etkileşimimizi ve bu mahalleyi çok seviyorum.
Sevgi'ni yolladığı kartı çok seviyorum. Sevdiğiniz renkleri bilip ona göre sizi düşünen insanların kıymetini bilin...

Yiyorum / Eating : Soğuk havalara yakışır ezogelin çorbası vazgeçilmezimiz gibi oldu.
Tuzlu tereyağını çok severek yiyorum.

İçiyorum / Drinking : Çay, kahve bol su.

Hissediyorum / Feeling : İyi hissediyorum çok şükür. Her gün bir omega 3 sayesinde ısınmış hissediyorum. Tavsiye ederim. Kiril en makbulüymüş. Türkiye'de ateş pahası olan şey burada çok ucuz. Buralardan getirilecek en güzel hediye mis kokulu  ( Burnunun direğini yıkacak cinsten -püfff ) Omega 3 :)

Şubatta başlayacak meydan okumamız için heyecanlı hissediyorum.

Yapıyorum / Making : Bu ay sadece 200 motif birleştirdim. Bir de Bora'ya bere ördüm. Kendime ördüğüm atkıdan sonra örgüde ikinci işim. Örgüyü sevdim, bir sıra düz bir sıra ters derken hipnoz eden cinsten. Ah bu berenin bir de kocaman ponponu olacaktı ama Bora istemedi. Kıvırcıkım ya kendime de bere yakıştıramıyorum, bana en iyi tombiş kulaklık oluyor, aslında bereden daha sıcak tutuyor da sadece gözlüklerimden dolayı bazen kulaklarımı acıtabiliyor. Neyse gereksiz dipnot oldu sanki :)

Aralık Ocak'a bağlanırken tabii ki birşeyler yapmıştım ama fotoğraflayacak zaman bulamamıştım.

Eylül'de annemle Kapalıçarşıdan çok güzel bir kumaş almıştım, çok tok bir kumaş tam çantalık. Çanta  dikme hayalim vardı, sonra Derya'cım sayesinde Ulus'ta tam istediğim gibi de deri buldum. İş artık dikmeye kalmıştı. Önce tasarladım, kumaşları kestim, kenarları kıvırdım diktim. En zor kısmı modeli oturtturmak oldu, çünkü bi tarife göre değil de kendi kafamıza göre yaptığımız için biraz kafa patlattık. Annem teyelledi ben diktim işte ortaya bu iki çanta çıktı. Benimki deri askılı, anneminki ise kendi kumaşından askısı olan.
İçindeki astarları da çok güzel oldu. Bak şimdi farkettim hiç astarını fotoğraflamamışım. Neyse onu da çekerim bir ara..

Bir de Ankara'da başlayıp Kanada'da bitirdiğim mutfak için yaptığım bir kilimim oldu. 70'lerdeki ev görünümüne doğru ilerliyorum sanırım. El örgüsü kilim, eski mobilyalar derken pek bir sevdim..
Ama tabii ki her zaman olduğu gibi kedoşun favorilerinden.

Düşünüyorum / Thinking : İhtiyaç doğrultusunda örüyorum, yastık kılıfına ihtiyacımız var. Biri kumaş diğeri de tığ işi olacak şekilde iki şey tasarladım kafamda. Onları yapmayı düşünüyorum.
Bir de sıcak torbasına da kılıf yapayım diyorum, kılıfsız olduğunda tutarken elim yanıyor biraz. Ama pinterestte gördüklerimden biraz farklı olsun, bakalım birşeyler deneyeceğim sanırım :)

Hayalini kuruyorum / Dreaming : Düşün bir ip firması sponsorum olmuş sürekli bana ip gönderiyorlar.. Ne güzel olurdu :)

Dergileri çok seviyorum ya biriyle arada çalışıyorum, hayal etmesi bile güzel, mutlu etmeye yetiyor..

Okuyorum / Reading : Türk motifleri hakkında bir sürü makale buldum onları okuyorum. Bir de Nazan Bekiroğlu - Yusuf ile Züleyha 'yı okuyorum.

Dinliyorum / Listening : Tam da şu an Selda Bağcan - Tatlı Dillim dinliyorum.

Şu sıralar bunu da çok severek dinliyorum.
Mazhar ve Fuat - Adımız Miskindir Bizim

İzliyorum / Watching : Netflix'i seviyoruz, Muhafız'ı izledik, aşırı beğendim diyemem ama çıtır çerezlikti. Sonra You izledim, eh işte ay senin aşkının ızdırabına Joe dedim. O da pek olmamış.

Gönlümün efendisi True Detective şu sıra, ama her hafta bir bölüm, bekliyoruz eli mahkum.

Yalnız Kanada'da olduğumuz için netflix'te her içeriğin türkçe alt yazısı yok. Mesela Türkiye'deyken alt yazısı olan dizi ya da filmin burada çevirisi yok o da bir değişik. Ne yapalım yarım yamalak anlamaya çalışıyorum artık :)

Öyle işte, bir neler yapıyorum yazısının daha sonuna geldim. Bu ayı da böyle kapatıyoruz çok şükür.
Keyfiniz bol olsun.
Sevgilerimle