Bir doğum günümde canım arkadaşım benim için en iyi dileklerini dileyerek kendi elleriyle yapmıştı bu turna kuşlarını... O zaman öğrendim efsaneyi...
Japonların şöyle bir inancı var; hasta olan kişi kağıttan bin turna kuşu yaparsa, Tanrı dileğini yerine getirir ve onu sağlığına kavuşturur...
Sadako Sasaki adlı Japon kızın hikayesini belki bilenleriniz vardır. O henüz iki yaşındayken Hiroşima'ya atom bombası atıldı. Sadako'ya hiç birşey olmamıştı ancak bombanın etkisi yıllar sonra ortaya çıktı ve Sadoko radyasyon nedeni ile kanser olmuştu...
Hastalığına ve doktorların ümitsizliğine rağmen o her zaman hayat doluymuş ve koridorlarda koşar oynarmış. Hastahanedeki arkadaşı ona bin turna kuşu efsanesini anlatır ve Sadako tüm inancı ile turna kuşlarını yapmaya başlar ancak hastalığı daha da kötüler, bu sırada haber yerel ve uluslararası basında yer alır, küçük kıza destek olmak için ülkenin her yerinden turna kuşu gönderirler ancak o turna kuşlarını tamamlayamadan gözlerini yumar. O zamandan beri 'Turna Kuşu' barışın ve nükleer silahsızlanmanın simgesidir.
Nazım Hikmet'in küçük Japon kız için yazdığı bir şiir var. Fazıl Say'ın Nazım Hikmet Oratoryosu'nda var bu şiir.
Eserin tamamı çok güzel fakat Küçük Kız Çoçuğu bölümünü çalarken her seferinde tüylerim diken diken oluyor.. Dinlemek isterseniz link burada.
Savaşlar olmasın, insanlar taraflara ayrılmasın, çocuklar çocukluklarını yaşasın, uçurtma uçursunlar, kalpleri hep temiz kalsın.
Savaşlar olmasın, insanlar taraflara ayrılmasın, çocuklar çocukluklarını yaşasın, uçurtma uçursunlar, kalpleri hep temiz kalsın.
KIZ ÇOCUĞU
Kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.
Hiroşima'da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.
Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.
Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
kâat gibi yanan çocuk.
Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler.
(1956)
-Nazım Hikmet
Kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.
Hiroşima'da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.
Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.
Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
kâat gibi yanan çocuk.
Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler.
(1956)
-Nazım Hikmet
This post is about one thousand origami. In Japan, the crane is considered as a mystical animal that is believed to live for a thousand years. Because of this, it became a symbol of good luck and long life. If a sick person folds 1000 cranes, then he or she will get well again...
Maybe you know the story of Sadako. When Sadako was only two years old, she was exposed to radiation from the atomic bomb dropped on Hiroshima, in Japan. As she grew up, she developed leukemia. Suffering from the deadly disease, she learned the ancient tradition about the 1,000 paper cranes. Inspired to follow the legend, Sadako folded paper cranes in her hospital bed, praying for world peace. Sadako died when she was only 12, before she could finish 1,000 cranes. As a tribute to Sadako’s life and selfless wishes, her classmates folded the remaining cranes, and Sadako Sasaki was buried with the full 1,000 cranes. Her story stands as an inspiration to all, and a testament to the continued power of the paper crane as a compelling symbol for hope, love, honor, and peace.
Ne güzel bir yazı bu Ezgicim Binlerce turna yapmalı :( Çocuklar merhaba dedikleri hayatta gülüp oynamak koşmakla meşgul olmalılar hastalık onlara hiç yakışmıyor ,onların yerine dünyayı mahvedenlere yakışır o yataklar:(((
YanıtlaSilSevgiler canım.
Çok teşekkürler Hatice Hanım, inşallah çocuklar hep gülerler :)
SilSevgiler benden de
Turna kuşunun anlamını hikayede öğrendim. Nazım yine şairliği ile destanlaştırmış.Gözlerim doldu. Sevgiler...
YanıtlaSilNazım, efsane, kızın hikayesi hepsi birleşince benim de tüylerim diken diken oluyor.
SilSevgiler..
bilmiyordum. ne güzelmiş yaaaa ama sahiden de gözlerim doldu valla.
YanıtlaSilBeğendiğine sevindim deep ...
Silsayende yeni bir şey daha öğrendim sağol,Nazım için söylenecek birşey zaten yok....
YanıtlaSilRica ederim ne demek..
SilSevgiler
Beautiful, both the birds and the story. I would love to learn how to make them.
YanıtlaSilAmalia
xo
Thank you very much Amalia, It is very fun to make..
SilGerçekten tüylerim diken diken oldu.
YanıtlaSilNe güzel bir hediye olmuş turna kuşları, arkadaşınızın eline sağlık.
Çok anlamlı bir hediye, bu sayede muhteşem hikayeyi öğrendim.
SilSevgiler :)