28 Mart 2021 Pazar

DOLUNAY

 


Ay’ın doğuşunu farketmemden hemen önce, bir saksağan soldaki ağaçtan boşluğa balıklama süzüldü. Keyif aldığı her halinden belliydi, tekrar tekrar aynı hareketi yaptı. Bilmiyorum belki aynı kuş değildi, bana öyle geldi, kim bilir? 

Cümlelere o saksağan gibi ortadan dalmasam, bloga başka türlü dönemezdim. Uzak kaldım, gidip gelen ruh halim yazdıklarımı yayınlamaya pek müsait değildi. İnstagram biraz daha kolaydı, hiç bir şey yazmadan da bir fotoğraf koyabildim ya da hikayede bir manzara paylaştım. Ama blog farklı, yazarken duygularım daha çok yansıyor, üzüntüm buraya yansısın istemedim.  

Yasım sonsuz özleme evrildi, hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağını kabulleniyorum. Hayat kabullenmek zorundasın diye ısrar ediyor ve ben de akıntıya karşı kürek çekmiyorum. 


Ben akıntıya karşı kürek çekmedikçe, hayatımda büyük değişiklikler olmaya başladı. Olması gerekenler, olması gerektiği zamanda gerçekleşti de diyebilirim. Örgü keyifli bir yol arkadaşı oldu, bir düz bir ters derken kafamı dağıttı, geçen yıl ördüklerim yayınlandıkça yüzüm güldü. Çünkü her bir tasarımda babamla anılarım var. Suç temalı dizilerin heyecanına kapılıp, yanlış ördükçe tekrar tekrar sökerken hep yanımdaydı, başta tasarımı gözünde canlandıramasa da sonucunu hep çok beğenirdi. O zaten ben ne yapsam hep beğenirdi, hep severdi... 


Yazmak insanın ateşini alıyor, okumak iyi geliyor. 
Klavyenin tozunu aldım, mahalleye dönüş yaptım hayırlısıyla... 
Geçen sürede neler oldu bilmiyorum ama bir saksağan gibi şu ana balıklama dalabilirim. 
Sevgiyle kalın... 


35 yorum

  1. Balıklama dalmak lazım aslında çoğu zaman. Yoksa insan hep kenarda bekleyip kalıyor.
    Ben tam aslında böyleyim hep. Balıklama dalmasam hayata insanların içine, kenarda kalıyorum öylece. Bazen işime gelsede bazen üzdüğü de oluyor. Yani kenarda kalmanın verdiği üzüntü.
    Hoşgeldin.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kenarda bekleme hissi, dediğin gibi bazen iyi bazen kötü. Bence istediğin zaman istediğini tercih edebilme özgürlüğü mühim olan ne dersin?

      Sil
  2. Ezgicim hoşgeldin yeniden ♥

    YanıtlaSil
  3. Hoş geldin örgü, hayat, sevdiklerin ve sen. Hayat ertelemeye gelmiyor. İpin ucunu da bırakmak olmaz. Sevgilerle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş buldum.. Bir yerinden tutmak, başlamak lazım

      Sil
  4. Yaşamla hemhâl oldukça kendini daha da iyi hissedeceksin. Yolun hep açık olsun <3

    YanıtlaSil
  5. unutmak mümkün değil ama bir şekilde akışıyorsun, tekrar mekanı cennet olsun babanın hoşgeldin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin inşallah, çok teşekkür ederim.

      Sil
  6. Epeydir yoktun ve biliyor musun, bugün aklıma gelmiştin :) Yazını görünce mutlu oldum :)

    Bu arada önceki yazılarını da okumuştum; ama ne yazılır, nasıl yazılır diye düşünürken sözcükleri toparlayıp cümle kuramadım... Zor zamanlar, hiç şüphesiz.

    Bu kadar çok gülücükle doldurmalı mıyım bu yorumu, emin değilim, ama içlerinden biri belki uçuşur gelir :)

    Ne iyi ettin, o saksağan gibi şu ana balıklama dalarak :)

    Acaba bir meydan okuma mı yapsan yine :) Neşeli sevgilerle :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaa ne güzel bunu duymak :)

      Biliyorum, sözcüklerin bittiği anlamını yitirdiği yerler..

      Doldur tabii bol gülücükle, gülünce bahar geliyor gibi oluyor..
      Aklında var mı bir fikir?
      Kendimi şu sıra okuma kampına soktum gibi, meydan okumalar hep iyi geliyor zaten :) Varsa bir fikrin yürüyelim üstüne...

      Sil
    2. Fikir yoktu, ama hemen bulurum :)

      Minik bir giriş: Geçen seneki meydan okuman, nisan ayının ikinci yarısında olmuş. Türkiye'de koronavirüs ilk ayını tamamlamış, hepimiz için farklı ve zor günler. Şimdiyse salgında bir yılı geride bıraktık ve görünen o ki yolumuz daha uzun. Buna rağmen bütün bunların geçeceğine yönelik inancım da var. Bu seneki meydan okumanın soruları biraz salgın yaşamına, biraz da salgının biteceği günlere dair daha umutlu şeylerle ilgili olabilir :) Bu arada bir önceki gibi 30 gün olmasın lütfen, 16'yı zor tamamladım, belki bir çıt daha düşebilir :) 11 güzel bir sayı, değil mi :) Mesela 5'i salgına dair, 6'sı salgından sonrasıyla ilgili olabilir :)

      Sorular veya konular için de birkaç örnek düşüneyim :) Geçen seneki meydan okumandan tüyo alıyorum :)

      Salgın kısmı için:
      *Salgında nasıl değiştik
      *Evde geçirilecek zamanda okunabilecek kitaplar/izlenebilecek filmler *Internet'te, izlenmeye/görülmeye değer kültür ve sanat içerikleri
      *Evinde daha önce farkına varmadığın bir şey
      *Ev senin için neydi, ne oldu
      *Bu dönemde için daraldığında seni yükselten şarkılar
      *Geçen bir yılda sana iyi hissettiren biri
      *Salgını bir şeye benzetsen bu ne olur
      *Salgında akıl sağlığını koruma ve iyi yaşama yolları


      Salgın sonrası kısmı için:
      *Salgın bitmiş, her şey düzelmiş, neredesin, hadi bize anlat
      *Ne yapmayı özledin/salgın bitince ne yapacaksın
      *Salgın sürecinin sana veya dünyaya kazandırdığı iyi şeyler varsa neler
      *Ertelediğin veya daha önce aklına gelmeyen ve salgın sonunda yapmayı düşündüğün bir şeyi bize söyler misin?
      *Salgın bittiğinde, artık insan olmayacak olsan ve evde geçirdiğin zamandan dolayı bir ev eşyası veya objesine dönüşecek olsan ne olurdun?
      *Öğrenme yolların nedir (Geçen seneki sorulardan tüyo aldım derken gayet ciddiydim :)

      Salgın adeta ruhuma sinmiş; bu meydan okuma salgınla tamamen ilişkisiz de olabilir elbette :) Soruların/konuların hepsini beyin fırtınasının birtakım rüzgarları gibi düşünebiliriz :)

      Sil
    3. Ben burda inanılmaz emek verimiş bir beyin fırtınası görüyorum.
      Çok da güzel sorular, daha okurken bile cevap vermek için heveslendiren cinsten.

      Sorum şu, peki seni bu meydan okumayı başlatmaktan alıkoyan nedir?
      Durma başlat derim ben, soruların hazır. GÜndeme özle, arşivlere girecek cinsten önemli bir dönem. Yaşadıklarımızı kağıda döküp, tekrar tekrar ne günlerdi diyecek cinsten..

      Başlatırsan, yazmak için hevesliyim diyebilirim.
      Senin meydan okumanı duyurmaya da çalışırım, epeydir yoktum. İnsanlar ne kadar görür görmez emin değilim.

      Ne düşünüyorsun başlatacak mısın?
      Bu arada gün sayısı harika, ne az ne fazla.Enfes :)

      Sil
    4. Hemen cevap vereyim :) Çünkü ben alışkanlıklarımı seviyorum ve hem 2019'da hem de 2020'de pek çok gün, üzerine düşünmemizi istediğin konularda yazılar yazdım. Haliyle, 2021'de de bu süreci deneyimlemek istiyorum :) Bir de sadece iki kez olmasına rağmen, pek çok blog komşusunun aklında yaptığın meydan okumalarla özdeşleştin ki bence bu da sürdürülmesi gereken bir durum :)

      Ayrıca sorular hazır değil, hatta bilinçli olarak bazılarını cümle haline getirmedim veya kısa bıraktım. Çünkü amacım yönlendirmek değildi; o sorular belki fikir verebilir, ama hem sorular hem de giriş metni senin sözcüklerinden olmalı :)

      Epeydir yoksan da eminim görenler olacaktır ve birin sıfırdan büyük olduğuna dair birtakım söylentiler duyuyorum :) 11 güzel oldu o zaman :) Yeni bir aya giriyor olmanın heyecanın yanına bunu da ekleyince pek sevindim şimdi :)

      Sil
    5. Hımm sanırım meydan okumayı sen yürütmek istemiyorsun...

      Başlatan başka biri olursa, yazılarımla yürüyüş arkadaşı olmak için elimden geleni yaparım ama benim yönetmem gereken bir meydan okuma şu anda pek kaldırabileceğim bir yük değil gibi...
      Gönlüm çok ister, beni de zinde tutar fikir üretmek ama şu an yapmam gerekenlerin üzerine bir de o sorumluluk fazla gelecek, hissedebiliyorum..

      Sil
    6. Aslında ben de tam olarak zinde tutar kısmını düşündüğüm için bu meydan okuma fikrini ortaya atmıştım :) Olsun, konuşması da güzeldi :)

      O zaman kendine uygun olacağını hissettiğin bir zamanda blog mahallemizde yeniden ve yine bir meydan okumanı görmek dileğiyle bu ileti silsilesini burada bitiriyorum :)

      Sil
  7. Gelmenize sevindim. Fotoğraf da çok güzel görünüyor.

    YanıtlaSil
  8. Hos geldin Ezgi'cim.Ozlem hep orda olucak sicak sicak.Eminim babam seni hala askla ve gururla izliyordur.Kocaman sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım Sibel, teşekkür ederim..
      Umarım öyledir, ben de öyle inanıyorum ve bu beni biraz daha ferahlatıyor..
      Sevgilerimle

      Sil
  9. İyi ki geldin, hoş geldin Ezgi`cim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim Semi, insanın dönünce hoş geldin diyenleri olması ne muazzam <3

      Sil
  10. hoşgeldin kuzu. klişe ama hayat devam ediyopr. etmeli seviliyorsun. :)

    YanıtlaSil
  11. Hoş geldin Ezgi. Seni tekrar burada görmek çok güzel. Umuyorum ki blog dünyası sana iyi gelecek. Seni gördüğümüz için biz çok sevindik. Görüşmek üzere :-)

    YanıtlaSil
  12. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  13. tesekrler yorumlarınız ıcın

    YanıtlaSil
  14. Blogunuzun dizaynı çok güzel olmuş

    YanıtlaSil
  15. Bundan 13 sene önce bambaşka bir ruh haliyle blog yazardım. Çok zaman yazdım sonra vazgeçtim. Vazgeçeli de çok oldu aslında. O arada ben de bambaşka bir insana dönüştüm. Sonra birbaktım yine yazmaya ihtiyacım var. Blog dünyası gerçekten başka. Hoşgelmişiz o zaman 👍🏻

    YanıtlaSil

© Ezgi. Made with love by The Dutch Lady Designs.