BUGÜN BENİM DOĞUM GÜNÜM OLSUN MU ? MEYDAN OKUMA #2 / 28 DAY BLOG CHALLENGE DAY 2

Deliye her gün bayram misali, arada Bora ile " bugün benim doğum günüm olsun mu ?" der kafadan bir gün seçer gezeriz, tatlı yeriz.

Hayal et Ezgi, bugün de öyle bir gün, dilediğin gibi geziyorsun, dilediğin gibi yiyorsun ama kilo almıyorsun, beğendiğin bir eşya indirime girmiş hatta doğum günün diye sana hediye ediyorlar, düşün öyle bir dünya... Ama kıymetini bilmeyip alıp kenara atarsan geri alacaklar ona göre seçimini yap.



Annemle en yakındaki Bolulu Hasan Usta'ya gidip kendime üzeri karadut dondurmalı ekstra bol fındıklı fırın sütlaç, anneme de üzeri bol fındıklı keşkül almışım, yanına da çay..

Sonra tatlıcıdan çıkıp, gezmeye başlıyorum, ama gezdiğim yerler arasında çılgın kilometreler, sınırlar yok. Kanada'dayken bir anda İzmir'de olabilirim mesela, oradan İstanbul'a geçerim arka sokak Ankara, ilk sağa sapınca Bodrum olabilir, otobüse atlayıp iki durak sonra Berlin'de olup, Dilhan'ımla The Barn'da doğum günü kahvesi içebilirim, yanına da bir kek (kuchen) paylaşırız doğum günü pastası niyetine.
Oradan metro ile Londra'ya geçip, el işi malzemesi satan yerleri gezerim. Hatta gördüğümde bayıldığım şu makası alırım kendime..

Sonra aniden bir telefon gelir," sevgili Ezgi bir koli en sevdiğin La Mia Cottony ipleri adresine gönderdik, sarı renginden de özellikle bol bol koyduk, hatta bunlar bitsin yine yollarız." diyorlar bir düşün...

Hazır telefon elimdeyken maillerime de bakayım derken o da ne  Making Magazine, Koel Magazin ve Kinfolk doğum günü şerefime yıllık abonelik başlatmışlar hatta eski sayılarını da adresinize göndereceğiz diye yazmışlar.

Dur dur,  burada Lomography var mıydı diye kendimi sorgularken bir anda kendimi mağazada buluyorum. Şansa bak dükkana giren 500. kişiymişim, tepemde konfetiler patlarken bana en sevdiğim fotoğraf makinesini bir set halinde hediye ediyorlar.. Düşün öyle şanslı bir gün bu doğum günü..

Oradan çıkıp ilk dolmuşa binip Helsinki'ye gidiyorum. Doğum günüm ya, en sevdiğim mağaza Marimekko'yu gezmem lazım, içerde kendimi kaybedebilirim aslında, ama sadece ihtiyacım olan şeyleri alabilirim, fazlasını alamam, kural böyle..
Ihlamurumu ve adaçayımı demelemek için bir demlik ve Marimekko'nun en sevdiğim tasarımı olan Unikko desenli bir top kumaş alıyorum, dikkatinizi çekerim metre hesabı yok bir top alıyorum artık kaç metre çıkarsa..

Hava erken kararıyor, artık yavaştan eve dönmem lazım. Yolda bir dükkan ve vitrininde sarı renkte espresso makinesi, (bizimki Ankara'da kalmıştı) sarı bir tane olsa ne güzel olur, at sepete...

Eve dönerken bir iki de çorap alayım en sevdiğimden, renkli renkli, havalar soğuk ya iki çorap üst üste giyerim.

Hazır dışardayım çiçeğim Kısmet'e verdiğim sözü tutayım, kardeşlerini bulayım.

Pilea bitkisi adı Nimet olmalı 

Deve Tabanı adı Hasret olmalı 

Kauçuk adı Fikret olmalı 

Elimde çiçekler bir şekilde eve ulaştım, apartmana girdim posta kutusuna kartlar sığmamış yanına koymuşlar. A bir de ne göreyim almak istediğim kitap posta kutumda. İşte bu gerçekten sürprizdi. Amazon.com doğum günümü kutlamak istemiş, kıyamam.

Kapıdan girer girmez masada bir deste uçak bileti, Bora bir sürü ülkeye uçak bileti almış. Küba, Brezilya, Meksika, Arjantin, Panama ve adını daha önce hiç duymadığım daha bir sürü yere...

Öyle işte, bugün de böyle..
Dur dur son bir istek daha, akşam çayın yanına da bir tane Halley şahane olurdu...

----

Şaka bir yana hediyeleri bir gün alabilir miyim  bilmem ama Kısmet'e sözüm var ,yavaş yavaş da olsa kardeşlerini toplayacağım.  Kısmet, Nimet, Hasret ve Fikret ile kendi ev ormanımı kurayım diyorum..

Keyfiniz bol, her gün doğum gününüz olsun...


Today's topic is imaginary birthday. I wrote a mini story about my wish list. 

Imagine, today, there is no distance and boarder between countries. I can travel from Canada to İzmir by walking, or with subway I can go to Berlin to drink latte with my best friend. 

Above you can see what in in my wish list. 

What is in your wish list ? 

Enjoy your day as if it's your birthday...