30 Eylül 2019 Pazartesi

THOM YORKE - TORONTO'19



Etkisinden hala çıkamadığım bir konserin yaşattıkları kayda geçmeli diye düşünüyorum.
Ne de olsa bu müzisyen benim hayatımda çok kıymetli bir yere sahip.

Radiohead ile ilk tanıştığım zamanı hatırlıyorum, yaş 14 civarları, abim bana hep karışık kasetler hazırlardı. O hazırlanan karışık kasetlerden birinde Kid A albümünden "Everything in its right place" vardı. Ki o parça sonra benimle birlikte çok farklı anılara ortak oldu.

24 Eylül 2019 Salı

NELER YAPIYORUM / HERE & NOW


Güneşin ısıttığı her anı değerlendirdiğimiz son sıcak günlerden merhaba. Bildiğiniz pastırma sıcakları dedikleri sıcaklar yaşanıyor Kanada'da, yani en azından bizim yaşadığımız yerde. Geçen haftadan beri 30-32 dereceleri gördük.

O yüzden benim sonbahar sendromu topladı tası tarağı gitti üstümden. Oh be dedim, bundan sonra da artık gelmez diye düşünüyorum. Çünkü yaprakların renkleri döndü, sarılar çıktı meydana. Bir müddet idare eder beni diye düşünüyorum.

13 Eylül 2019 Cuma

HÜRREM, THE QUEEN BEE - FREE PATTERN


"Kraliçe arı Hürrem bir gün çok acıkmıştı ve kovandaki tüm balı bir çırpıda yemişti. Öyle bir yemişti ki normal bir arının kaç misli olduğunu bilemeyecek kadar şişmişti.

Bunu neden yaptığını bilmiyordu. Değişen iklim şartları ya da tarımda kullanılan kimyasal ilaçlar onun dengesini bozmuş olabilirdi. Diğer arıcıklar bu durumu farketmeden balı yerine koymanın bir yolunu bulmalıydı ya da kaçmalıydı. 

Arı vız vız vız, arı vız vız vız diye dolaşırken, bir dinazora çarptı, o çarpma kuvvetiyle olduğu yere yığılıverdi. 

Mr.Pistachio ne yapacağını bilemedi, arıların yaşamımız için ne kadar önemli olduğunu biliyordu ve onu tekrar yaşama döndürüp kovanına götürmeliydi...


Ne demişti Einstein;" Eğer arılar yok olursa, insanlık da yok olur." 


Bir arıyı korumak, insanlığı korumaya yetebilirdi... "


10 Eylül 2019 Salı

MASAMDA #1


Birbirinden alakasız paragrafları olan, başlıksız yazılara ihtiyaç duyuyorum. Belki bir haftanın özeti, belki de yeni bir keşif, konu sınırlandırması yok, yaz gitsin.
Tek fotoğraf olsun, o an masada olan, ne ile uğraşıyorsam o kare, yazıyla tamamen alakasız, ya da ucundan kenarından uyuşan...

Dayanamadım, tek bir bütünlük olsun bari. Başlık hep aynı olsun; MASAMDA.

İşte, dışı minimal, içi çıfıt çarşısı konseptim bu, bakalım içini nelerle doldururum, zaman gösterecek.

3 Eylül 2019 Salı

TETRIS, THE PILLOW CUSHION WITH KATIA - YARN & PROJECT #4



Eylül geldi hoş geldi. Sonbahar sevici değilim ama renklerinden keyif alıyorum. Neden sonbaharı sevemiyorum, kalbim ağrıyor taşıdığı hüzün yükünden. Bu kronik sonbahar sendromunu babamdan almışım, o da üzülür, ben de...

Yeni yılı Ocak ayında karşılarız, aslında tüm yeni başlangıçlar Eylül'de olur. İlkokula gitmek için bir Eylül sabahı evden ayrılırsın, yıllar sonra aynı Eylül ayında üniversite için başka şehre gidersin, yüksek lisans, doktora derken bir bakmışsın her bir gidiş daha uzak olmuş. İşte bana bunları hatırlattığından, en çok da yaza veda etme zorunluluğundan içim burkulur ilk birkaç hafta. 

Bu ruh halini dağıtmak için ne yapmak lazım ? Tabii ki renklerle oynamak lazım. 
© Ezgi. Made with love by The Dutch Lady Designs.