19 Temmuz 2019 Cuma

ORDA BİR KÖY VAR UZAKTA, ADI ELORA


Gidince görülecek yerden ziyade, gittiğimiz yolda karşılaştıklarımız daha güzel sanki. Geçen hafta sonu Bora'nın yürüttüğü projesindeki deney için soya fasülyesi tarlasına gittik.

Zaten şehirden çıktıktan sonra 15-20 dakikalık mesafede tarlalar başlıyor. Kışın soğuktan pek birşey yetişmeyen topraklar, bu mevsim öyle bereketli ki. Mısır, mercimek, yulaf, soya fasülyesi, bize yakın bölgede gördüklerim. Süt ve süt ürünlerini saymıyorum bile...







Cumartesi günleri de çiftçilerin pazarları oluyor, büyükşehire geldikleri gibi kendi köylerinde de satış yapıyorlar. Bu topraklarda üretim yapmak için ne çok çabalıyorlar, bizim cennet gibi topraklarımız var, mercimek Kanada'dan ithal. E insan üzülüyor tabii düşününce.

Neyse, nerde kalmıştım, evet köyden bahsediyordum. Köy dediğime bakmayın, bizim köy anlayışından biraz farklı, tek benzer yanı kokusu, malum hayvanlar :)
Evlerin güzelliği, çevrenin bakımlılığı, yerel olana duydukları saygı hepsi hayran bıraktırıyor kendine.

Elora çok hoşuma gitti, bana Avrupa'daki küçük kasabaları hatırlattı. Kanada'nın geniş arazileri ve yollarından sonra her zamankinden farklı Avrupa stili bir yerleşimle karşılaştım. Aslında böyle yerler olması çok normal, Kanada kurulduğunda çok fazla Avrupalı göçmüş buralara, hatta yaşadığımız şehrin eski adı Berlin'miş.

Fotoğraflarla Elora'ya giden yol ve Elora..
Sevgilerimle

























26 yorum

  1. üstten üçüncü foto ile göl kenarı o mavi sandalye fotisi ne güzel yaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değil mi ama ? Harika bir kaçış noktası gibi o sandalyeler :)

      Sil
  2. detaylar çok hoş... ama en çok göle bakan ahşap sandalyeye bayıldım.
    hayattan kaçıp kaçıp oturacaksın... ahhh!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle hem sessiz, az da insan var tam kaçış noktası :)

      Sil
  3. Kendi memleketim adına hayıflanıyorum böyle yerleri gördükçe.Ne kadar düzenli ve zevkli yerler.Bunu nasıl beceriyorlar ,bizim köylre niye böyle tertip, düzen,temiz bir görüntü sergileyemiyor acaba? Bereketli topraklarımız varken dediğin gibi mercmeği Kanada gönderiyor bize.Ne yazık.
    Resimlere bayıldım, içim açıldı, sadece memleketim de böyle olsa dedim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynı şeyleri ben de düşünüp üzülüyorum ama sanırım en büyük fark eğitim ve devletin tarımı teşvik edecek yardımda bulunmaması..

      Ben de çok isterdim.
      Sevgilerimle

      Sil
  4. Filmlerde gördüğümüz evler :)
    Biz sahip çıkmıyoruz böylesi yerlerimize insanlarına.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biliyor musun bazen kendimi film setinde gibi hissediyorum :) Hepsi öyle :)

      Sil
  5. dikiş makinesi ne güzelmiş bir de fotoğraflardaki ferahlık hissi kocamanlık ne kadar güzel

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O ferahlık hissi benim de çok hoşuma gidiyor :)

      Sil
  6. bu güzel geziyi bizimle depaylaştığınız için çok teşekkür ederiz harika resimler yerler birgün Kanada yı görmeyi çok isterdim...bir zamanlar göçmenliğe başvurmuştuk interview aşamasına kadar gelmiştil hamile kalınca cesaret edemedik şimdi ise kızım üniversiteyi orda okumayı istiyor kadere bak :))) sevgilerimle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah ne demek ben memnun oldum beğendiğine :)

      Demek ki bir şekilde o yol Kanada'ya gelecek. Hayırlısı olsun kızın için :) Biz de başvurduk bakalım, hayırlısı.
      Kocaman sevgilerimle

      Sil
  7. Gezi ve yaratıcı detaylarla dolu paylaşımlarını görünce blog dünyasına geç girdiğim için hafif bir hüzün yaşıyorum. Özellikle Kanada ruhunu yansıtanlar en favorilerim. Metinlerini ve fotoğrafların hepsi emeğini yansıtıyor.

    PS: www.forestofnoreturn.blogspot.com sayfamı www.kutaycevirgen.com olarak yeni sitemde yayınlamaktayım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim :) yok yoook hiçbirşey için geç değil.
      Yeni adresini takibe alacağım, teşekkürler haber verdiğin için.
      Sevgilerimle

      Sil
  8. Elora'ya gittim sanki bir an.Teşekkürler bu gezi için.:) Göl kenarındaki sandalyeler huzur verici... Dikiş makinesi,eski bir valiz beni çok eskilere götürdü...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim, benimle gezdiğin için :)
      Kocaman sevgilerimle

      Sil
  9. Güzel bir yazı'n ve bizi hayallere daldıran güzel fotoğrafların için teşekkürler. Fotoğraflarda görünen yerlerin düzenli ve temiz oluşu bana "Çoban da olsak okumamız şart" diyen bir amcayı hatırlattı. Kısacası kendi köylerimizle karşılaştırırken "eğitim şart" demek istiyorum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim.

      Kesinlikle,aradaki en büyük fark eğitim ve tarım için devlet desteği tabii ki...

      Sil
  10. Böyle köye can kurban :-) Bizim köylerimiz de böyle olsa şehre delice göç olmazdı bence.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)))) Kesinlikle olmazdı. Şehre yakın köyleri de çok seviyorum.
      Bizde şehre yakın olunca hemen apartman dikiyorlar burada öyle değil, şehirden çıkınca hemen tarlalar başlıyor :)

      Sil
  11. Ezgicim fotoğraflar şahane bende bayıldım buraya :)

    YanıtlaSil
  12. Bence insanlar gittikçe daha çok doğaya geri dönüş yapacaklar. Türkiye bu sefer geç kalamasa bari. Fotoğraflar harika bu arada.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah.. Allah korusun, daha da betonlaşırsak sonumuz taştan tarlalara dönecek..
      Çok teşekkür ederim
      Sevgilerimle

      Sil
  13. Ne güzel yerler. Yolculuklarımda gördüğüm köyler,şehirler içimi acıtmıştır hep.

    YanıtlaSil

© Ezgi. Made with love by The Dutch Lady Designs.