14 Temmuz 2018 Cumartesi

NELER YAPIYORUM / HERE & NOW


Geldi ayın en sevdiğim zamanı..
Sıcak ama kavurmayan, penceresinden tatlı esintisi eksik olmayan, gökyüzü hep mavi, kuşları-böcekleri bizim oralardan farklı öten bir diyardan yazıyorum bu seriyi.. 

Çok fazla malzemem yok, temel ihtiyaçları alabildim gelirken. Yün, tığ, etamin, iğne, iplik, hatta elyaf bile getirdim valizde. Derler ya, az malzeme bazen yaratıcılığı arttırırmış. Arttırır inşallah ne diyelim. 

Listemi merak ediyor musunuz ? 
Buyrun o zaman.

Seviyorum / Loving : Bulunduğum yerde hiç yokuş yok, en sevdiğim şey bu oldu. Gezerken hiç farkına varmadan15.000 adıma yakın yürüyorum diyebilirim. İzmir'de bizim evin oralar da düz ayaktır, yürürsün de hissetmezsin. Ama Ankara aman Allah'ım her yer mi yokuş olur. O yüzden şu anın kıymetini biliyorum ve yürüyorum.

Yiyorum / Eating : Bol bol Kanada mercimeği yiyoruz. 
Yanında da üçüncüde kıvamını tutturabildiğim yoğurdu yiyoruz afiyetle. Ay bir tutturamadım burada, mayayı bile yanımda getirmiştim halbuki. Heyecanla açıyoruz örtüyü bir bakıyoruz, kıvam cacık, sonuç hüsran. Bora'da sebebini bulmak için her seferinde bana bakterilerin biyolojik açıklamasını yaparak yoğurda bilimsel anlamlar yüklemeye çalıştı inatla ve üçüncüde örtüyü açtık, sonuç gurur vericiydi. Kanada'da türk yoğurdumu başarı ile yaptım. Ama gelgelim burada ineciklerin yediği çimler pek tatlı herhalde sütün şekerli gibi bir tadı var. Doğal olarak bizim yoğurt azıcık tatlı tatlı oluyor.


İçiyorum / Drinking : Bu havada sudan başka birşey içmek istemiyor insan. Çeşme suyu içiliyor ve suya dünyanın parasını vermek zorunda kalmıyoruz. Tamamen güvenilir çünkü Bora'ların labaratuvarda araştırması yapılmış, insana zarar verecek hiç birşey yokmuş çeşme suyunda. Filtreli sürahimiz var, böylelikle kireçten kurtuluyoruz. 

Hissediyorum / Feeling : Sağlıklı, iyi, dinlenmiş ve hafiflemiş hissediyorum şükür. Yürümek iyi geliyor. 

Yapıyorum / Making  : Biliyorsunuz 200 günlük maceramda geriye 30 günden az kaldı, her gün birer motif yapmaya devam ediyorum. 

Fagot çalışıyorum bol bol, ağustosta konserler var hazırlanmak lazım.




Acele etmeden, yavaş yavaş işlemeyi seviyorum. Yanımda etamin ve keten kumaş getirdim. Keten kumaş etamine göre daha zor, kareler tam eşit değil, gözü yoruyor. Tabii sonuç daha güzel gözüküyor o ayrı. Ketene işleme konusunda acemi olduğum için çok ağır gidiyorum.

Fotoğrafta gördüğünüz yaprağı 18 ct etamin üzerine işledim mesela. Bakalım aynı motif ketende nasıl duracak.. 



Hobi mağazalarını geziyorum. Hangar gibi yerler ve her çeşit malzeme var. Ama yün konusunda beni biraz hayal kırıklığına uğrattı Kanada. Çok ucuz değil ipler ve bu mağazalarda satılan yünler hep akrilik. Onu da ben sevmiyorum, dokunması hoşuma gitmiyor. Çok sentetik ve tüylenme yapıyor.  İnternetten araştırıyorum, butik yüncüler de var. Belki görmüşsünüzdür, elde boyama (hand dyed) yazıyor üstlerinde. Yüzde yüz alpaka yünü oluyorlar, fiyatları da uçuk. Onları alıp, kazak falan örmek lazım ki yabana gitmesin. İyi ısıtır herhalde.
Örgüyü öğrensem güzel olur aslında.. Belki bu kış biraz uğraşırım.

Neyse gezdim durdum dedim ya, dayanamadım ve 2 çeşit yün aldım. Bernat marka olan tamamen pamuk onu sevdim. Kalın bir ip, çok güzel çanta ya da file olur mesela. Denemeliyim.

Diğerini de dergilerde görmüştüm o da benimkilere göre daha kalın bir ip fakat örmesi ve dokusu güzel. Ondan da güzel şal olur. Hem ısıtır hem de yumuşak bir dokusu var.


Güzel  bir haberim var. Heart and Handmade blogunun yazarı Claire ile ortak bir çalışma başlattık. Baktıkça içimi açan bloglardan biri ve ben de o bloga topik tropik cüzdanımın nasıl yapıldığını anlattığım bir yazı ile konuk yazar olacağım.. Çok uğraştım o minicik cüzdanın sayılarını tutturacağım diye, bu da ödülü oldu. Yeni başlayanlar için projeler şeklinde devam edeceğimiz bir yazı dizisi planlıyoruz bakalım. Mutlu oldum paylaşayım dedim. Yayınlandığında yine duyururum.

Hayalini kuruyorum / Dreaming : Aslında ulaşması güç olmayan, düşündükçe beni mutlu eden hayallerim var.

3 maddelik ek listem ;

Okuyorum :  Şu sıra bol bol ingilizce bloglar okumaya çalışıyorum.

Dinliyorum : First Aid Kit - Fireworks

                     Amason - California Dreamin 

                    The Bird and The Bee - Again Again 

İzliyorum : Bora ile kavuştuk, dizi maratonlarımıza da kaldığımız yerden devam ediyoruz. Nedense o yokken içimden pek izlemek gelmiyordu. Bir dönem çok meşhur olan La Casa de Papel dizisine başladık. Seveceğim sanırım. Yeni başlayan Sharp Object dizisi var, ilk bölümden hemen etkilendim bile. Zaten Amy Adams'ı çok beğeniyorum.

Limonata tadında filmler listesine devam ediyorum. 7 film izlemişim bile.

Benden şimdilik bu kadar. Başka kimler yazıyor bu seriyi diye bakmak isterseniz Say Little Hen'e uğrayabilirsiniz.

Blog mahallemiz yaz gelince yine biraz sakinledi mi yoksa aramızdaki saat farkından dolayı mı öyle hissediyorum bilemiyorum ?

Sevgiyle kalın..


28 yorum

  1. Huzurla doldu icin okurken:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oh ne mutlu bana, bu yorumu görünce benim de içim kıpır kıpır oldu :)

      Sil
  2. Sanırım yazdan dolayı biraz gevşedik bu sakinlik onun eseri Ezgicim ama buralardayız fırsat buldukça..
    Yaptıkların yine çok güzel ve huzurlu,hep böyle kal :)
    Sevgiler canım..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler canım, yazın hep bir gevşiyoruz gerek de aslında :)
      Sevgilerimle

      Sil
  3. Ne güzeldir serin serin yürümek , İzmir çok sıcak , temmuz hiç benim ayım değil.
    Yurt dışında örgü malzemeleri çok pahalı , İngiliz arkadaşım Türkiye’ye her gelişinde valiz dolusu ip alıp da dönüyor .
    Keyfiniz daim olsun canım 💞

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zamanına göre oluyor serinlik, gündüzleri oldukça sıcak ama bilirim İzmir'in kavurucu sıcaklarını. Burası o kadar değil. En azından 2 gün kavursa 3. gün ferahlatıyor şükür :)

      Kesinlikle, ikinci gelişimde daha fazla yün almalıyım o konuda karar verdim :)
      Keyifli, güzel günler

      Sil
  4. Çantaya bayıldım, umarım kanada da güzel günler geçirirsiniz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğendiğine sevindim, çok teşekkür ederim.

      Sil
  5. Ağustos da buradasın o halde :)
    Dinlendim yine bloğunu okurken Ezgi. Hayatı böyle sakin ve küçük sevinçlerini hissederek yaşamak ne güzel!
    Lacasa de Papel'i ben de dün gece bitirdim. Ben beğendim, senin de o doğal anlatımı seveceğini umuyorum. Cüzdan küçük bir kalp hırsızı zaten, kim beğenmez. Güzel bir çalışma olacak bu ortaklık:)
    Evinin bulunduğu şehirden selamlar yolluyorum,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tülin'cim, ancak Ekim'de Ankara'da olabileceğim. Ağustostaki konser İzlanda'da. Bizim Ankara'da sezon Ekim'de açılacak bakalım :)

      Dizi iyi gidiyor, Bora'nın okuması gereken makaleleri olduğu için biraz yavaş izliyoruz ama olsun :) Kocaman sevgiler benden

      Sil
  6. Merhaba Ezgicim, bloglar yaz moduna geçti biraz tenha herkez tatilde :) içten ve naif yazın bana enerji verdi, hobi mağazalarını gezmişsin ip konusunda üzüldüm olsun o aldıklarınla yapacaklarını merakla bekliyorum, heart handmade benimde çok severek takip ettiğim bir blog bu ortak çalışma şahane olacak onu da bekliyorum merakla ve sevgiler yolluyorum, ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Derya'cım evet güneşte sokağa çıkmamak gibi birşey sanırım :)

      Çok teşekkür ederim güzel sözlerin için. Bakalım ben de heyecanlıyım onun blogunda nasıl duracak merak ediyorum. İpin birini bitirdim bile :) Yakında koyarım bloga
      Öpüyorum seni çok çok

      Sil
  7. 4. ve 5. resmi nerede görsem "Ezgi buuu" derdim <3, kolay gelsin, ellerine sağlık, o minik cüzdanları ben de merak ediyordum..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fotoğraftan tanınmak da güzelmiş am :) Çok teşekkür ederim tatlım, duyururum yayınlanınca

      Sil
  8. savrulanlar-deniz utlu. oku mutlakaaa. berlinli bir türk yazarın berlini anlattığı güzelim bir roman :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Not aldım, dönünce hemen alacağım kitabı :)

      Sil
  9. Beautiful, beautiful photos Ezgi!
    I love that little crocheted mushroom.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Thank you very much :)
      Yes it is sooo lovely

      Sil
  10. Kolay gelsin Ezgicim. İşleme işini ben de zevkle yapıyorum. Ortak projeni merakla bekliyorum. Benim de zamanında aldığım klipsler var. Belki senin yazın sayesinde bir deneme yaparım.
    Sanırım yaz sıcağının verdiği tembellik nedeniyle blog okuyucuları yorum yapmıyor. Yaz ayları biraz durgun geçiyor.
    Keyifli günler diliyorum sana.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yasemin'cim, yap yap bir kere deneyince her renginden yapmak istiyor insan.

      Güzel günler olsun :)
      Sevgilerimle

      Sil
  11. Fotoğraflar harika :) tek yapabildiğim el işi kanaviçe işlemek örgü bilmiyorum ama özellikle şu penye iplerden yapılan sepetler kalemlikler . Öneriniz var mı nereden nasıl başlamalıyım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Aslına bakarsan, bir kere başladıktan sonra insana kolay geliyor. Hele o sepetler spiral şekilde yapıldığı için çok da kolay olur. Başlangıç için şöyle bir önerim olabilir, penye ip biraz zor oluyor dilersen kalın kolay bir iple başla, tekniği kap ondan sonra yürürsün zaten. Youtube'da bir sürü video bulabilirsin bir minik tavsiye ingilizce olarak ara , çok fazla sonuç çıkıyor. Ne de olsa bakarak yapmak en kolayı ben de öyle öğrendim
      Sevgilerimle

      Sil
  12. Ne mutlu bana, böyle hissettiriyorsa çok sevindim :)

    YanıtlaSil
  13. Bloglar yazın sakinleşiyor. Buralarda pek blogger kalmıyor. Her sene aynı ama eylül geldi mi ara verenler dönüyor. Bu yüzdne bloglarda en sevdiğim dönemlerden biri eylüldür.

    La Casa De Papel'e ben de başlayacağım. Benim dışımda herkes islemiş gibi hissediyorum. Umarım severim.

    Adana da düz şehirdir. Bunun ne kadar güzel olduğunu bir haftalık İstanbul gezimde anladım. Ben sadece Karadeniz'in öyle yokuşlu olduğunu sanıyordum yanılmışım. İnsan düz yolda saatlerce yürüse de hissetmiyor ama pampa çıkmaya çalışırken nefes nefese kalıyorsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Katılıyorum, eylül daha üretici bol yazılı oluyor sanırım :)

      Biz 2. sezonu bitirmek üzereyiz ben beğendim, güzelmiş baya.. Ama en çok da ispanyolcanın kulağa gelişini seviyorum

      Kesinlikle, yokuş adamı bitiriyor. Düz yolları değerlendirmek lazım
      Kocaman sevgilerimle

      Sil
  14. ellerine sağlık, yapraklar çok ciciş... ♥

    YanıtlaSil

© Ezgi. Made with love by The Dutch Lady Designs.